JYİ•47

11.7K 1.3K 723
                                    

Dünyada kendimizi mahvetmek,
Kalplerimizi kırmak,
Yanlış insanları sevmek,
Ve ölmek için bulunuyoruz.

Dünyada kendimizi mahvetmek,Kalplerimizi kırmak,Yanlış insanları sevmek,Ve ölmek için bulunuyoruz

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

•Haziran•

Mollaibrahimoğlu'nun teklifini kabul etmem saniyelerimi aldıktan sonra olayın içeriğini etraflıca araştırdım. Usulen önce araştırıp sonra kabul etmem gerektiğini ben de elbette biliyordum. Ama burada uzaya gitmekten bahsediyoruz yahu. Ben! İlhan Berk Albay! Bunun için düşünmeme gerek yoktu. Bu benim kaderimdi. Amerikan şirketi seçili insanları atmosferden 103 kilometreye kadar çıkaracaktı. Böylece dünyayı küre şeklinde görecek, uzay da bulunacaktık.

"Uzay Mühendisliği birinci sınıf olduğun için aslında birçok konuda senden üst sınıflardan geridesin. Ama bu ayrıntı senin yanında bir toz zerresi. Sen İlhan Berk Albay, kesinlikle başaracaksın. Tabii tutulacağın sınavlara tüm öğretmenlerle seni hazırlayacağız. Önceliğin finalleri verene kadar tüm derslere girmen ve sonrasında oluşturduğumuz sana özel derslere katılman. Gerisi sen de... Yapacağını biliyorum. Başaramaman için hiçbir şey göremiyorum."

Vay canına... Bana bu kadar güzel anlamalar yüklemesi çok romantikti ama ben dediği gibi İlhan Berk Albaydım. Daha fazlası değil. Gerçekten yapabilir miydim? Adam net. Ben de gördüğü her neyse keşfetmenin hazzını yaşıyordu. Başarmayı ondan çok istiyorum aslında. Bu yarışmayı kazanmanın yanı sıra bambaşka planlarım vardı. Şimdilik sessiz kaldığım planlarım...

Mollaibrahimoğlu'nun önderliğinde fizik ve kimya ağırlıklı matematik derslerine başladım. Finalleri sorunsuz verince özel izinle kalan derslere de girmedim. Sadece uzay odaklı çalışmaya başladım. Hatta... Sadece uzay odaklı yaşamaya başladım. Ve ne bu projeden ne de bu projenin bir üyesi olduğumdan kimseye bahsetmedim. Bir yandan ya kazanamazsam düşüncesiyle bir yandan da ya onaylamazlarsa düşüncesiyle ailemden ve arkadaşlarımdan sakladım. Bahsetmediğim sürece üzerimde bir baskıda hissetmezdim diye düşünüyordum. Eğer başaramazsam tek başıma üzülür, hiç olmamış gibi davranırdım.

"İlhan Berk çıkmıyor musun?"

"Eray'ı bekliyorum." Dedim.

"Ha..." Dedi Can. "Kavalyen Eray mı?"

Haziran sonu ile biten yılı kutlamak adına okul partileri başlamıştı. Çocuklarla farklı bölümlerde olunca beraber olamıyorduk bu tarz ortamlarda. Gerçi en son dışarıya çıktığımızda anahtarlarımızı unuttuğumuz için parkta yatmak zorunda kalmıştık. Aynı anda hepimizin unutması beklenemez bir olay olsa da gece epey eğlenmiştik.

"He, kavalyem Eray." Derken kapının yanındaki aynada saçlarımı düzeltiyordum. "Sakıncası mı var?"

"Yok. Ne olabilir ki?"

Yağız tuvaletten çıkıp bana bakarken "Çok yakışıklı olmuşsun." Dedi.

Ona baygın bir bakış attım. Üzerimde siyah kot ile siyah düz bir tişört vardı. Her gün nasıl giyiniyorsam öyle giyinmiştim. Gerçi kırmızı atkımı da takmak istiyordum ama haziran ayı için aşırı tuhaf kaçardı.

juliet yaşamak istiyorWhere stories live. Discover now