JYİ•23

12.5K 1.4K 397
                                    

Seni aklımdan çıkarıp atamıyorum,Kaderin, aşkımızın biteceğini söylemesinden nefret ediyorum

Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.

Seni aklımdan çıkarıp atamıyorum,
Kaderin, aşkımızın biteceğini söylemesinden nefret ediyorum.
|blackpink|

Pazar sabahlarını seviyorum. Evde de seviyorum, öğrenci evinde de. Evde seviyorum; kalabalık ailemin mükellef sofrası daima içimi ısıtır. Öğrenci evindeki pazar sabahlarını ise ayrı seviyorum. Uykunun dibine vurmak için kimse ses çıkarmaz. Eğer çok daha şanslıysanız evde kimsecikler olmaz. Bu sabah öyleydi. Kimseler yoktu. Sadece Yağız ve ben. Muhtemelen Yağız son zamanlarda yaptığı tek eylem olan uyuma eyleminin dibinin de dibini yaşıyordu. Ben erken bir saatte ayaklanmıştım. Hafta boyu erken saatte kalkmaya mahkum vücudum içinde kurulu bir saat varmış gibi hafta sonu da erkenden ayılıyordu. Bu huyumu sevmiyordum.

Sabah yanıma aldığım bir bardak soğuk süt ile kafa yaparken PES oynuyordum. Sonrasında kalkmayacağını bildiğim halde Yağız'a seslenir kahvaltı yapardık belki. Ondan sonra da ders çalışmayı planlıyorum. İngilizce ağırlıklı dersler beynime kötü şeyler yapsa da ders çalışmak zorundayım. Genelde her şeyin bilincinde yaşıyorum. Ama uygulamada sorun olduğu için düşük not almam şaşırtmıyordu.

Zil çaldığında elimdeki konsolu bırakıp ayaklandım. Terlikleri ayağıma geçirmeye uğraşırken koltuğun kenarına serçe parmağımı geçirdim birden. Yaşadığım anlık acı dalgası ağzımdan peş peşe küfürlerin çıkmasına sebep oldu. Hayır. Ne diye elim ayağım birbirine giriyorsa? Zil tekrar çaldı. Birden Yağız'ın uyanmasından korktuğumu hissettim. Parmağımın acısını unutup kapıya koşturdum. Karşımda herkesi görmeyi beklerdim de Dua ciddi sürpriz olmuştu.

"Dua?"

"İlhan Berk. Merhaba."

Kızın yüzüne baka kaldım. Gerçek mi? Yoksa yedim mi kafayı? "Merhaba mı?"

Kollarıyla kendini sarmışken parmak uçlarında yükselip etrafa göz gezdirdi. "Nasılsın?"

"Nasılsın mı? Nasıl olmamı istersin?" Diye sorduğumda gözleri beni buldu.

"İyi olmanı istiyorum." Derken gözlerini kaçırdı.

"O zaman iyiyim." Dedim. O gerçek miydi?

"Güzel." Diye mırıldandı. "Hep iyi ol isterim."

Kapıya yaslanıp ağırlığımı diğer ayağıma verdim. "Peki sen nasılsın? Görüşmeyeli uzun zaman oldu sayılır. Tabi sen beni ekmeseydin o kadar uzun zaman olmazdı." Dedim.

Dua bana kaçamak bakışlar attı. "İnan haklı sebeplerim var." Dedi.

"Biliyor musun? Sebeplerini ölümüne merak ediyorum."

Başını yere eğdi. İç geçirip başını kaldırdığın bana ters bir bakış attı. "Boş ver o zaman. Buraya gelmemem gerekirdi." Dönüp yürümeye başladığında şaşkınlıktan harekete geçemedim. Ben ne dedim şimdi?

juliet yaşamak istiyorOù les histoires vivent. Découvrez maintenant