•Can Ciğer•

9.8K 1.1K 399
                                    

•••

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

•••

"Sana Sakarya'yı gezdireyim mi?" Sorusunu Cuma sabahı duydu Can.

Toplantı nedeniyle iptal olan boş bir okul gününe sahipti Feyza. Günlerdir aynı kıyafetlerle başını bekleyen adama sadece diş fırçası almıştı. Aynı sıkıcı günü tekrar yaşamaması için Can'ın seve seve yanında olacaktı. Her ne kadar O, kıza o gözle bakmasa da Feyza gayet ona o gözle bakıyordu. Yanında olduğu her vakti değerlendirebilir, bununla yetinebilirdi.

Can'da bir önceki gün sıkıntından suyu çıktığı için gezi olayını kabul etmişti etmesine de içi bu kızla yan yana olunca bir tuhaftı. Geceleri beraber yatmalarına verdi. Yoksa... başka neden olacaktı ki?

Kendisini bir gezi rehberi sanan Feyza, Sakarya'nın Türkiye'nin 66. büyük ili olduğunu ve 1 milyon civarında ki nüfusu ile Türkiye'nin en kalabalık 22. şehri olduğunu büyük bir aşkla anlatıyordu. Bu gereksiz bilgileri dinlemeyen Can, çokça kızı izliyor, arada dalga geçip çokça güldürüyordu onu. Önce Sapanca Gölüne gittiler oradan Deprem müzesini gezdiler. Şubat ayının soğukluğu karşısında çok bile gezerek soğuğa direnemeyip gezi olayını gelecek bahara ertelediler.

Sonunda bir kafede oturduklarında gün yerini geceye bırakmıştı. İkili öyle gezmekten pek yorgun değildi. Çok üşümüşlerdi. Ama kesinlikle yorgun değillerdi. Hem olsa olsa Feyza çok gülmekten yorgun olurdu. Can'ın yorgunluğu da kızın gülüşünü izlemekten kaynaklanırdı.

Gavurun kızıda değil ki böyle güzel güzel gülüyor. Anlamadım ki. İçim bak bi' fena oluyor. Gülmese keşke şöyle.

"Yani sizi shipliyor olmamız mı ayıp olan? Sizin buna mahal veriyor olmanız ayıp değil mi?"

Can sessizce güldü. Özgür ile çocuklar yüzünden ortaya çıkan ifşa fotoğraflarını abisinden gören Feyza'ya eğlence çıktığından kız yerinde duramıyordu.

"Zihniyetleri sapık." Dedi Can. "Fikirleri neyse zikirleri de o adamların. Yoksa Özgür kardeşim ile yürüyen memelilerden hoşlanıyoruz. Birbirimizden değil."

Feyza güldü. "İğrençsin." Deyip akabinde "Ama seni seviyorum." Dedi. Sonra kahkaha atmaya başladı. Küçüklük anılarından bahsettiler ki biri daha fazla güldü. Biri daha fazla izledi.

"Abimin çantasına ayıpçıl dergilerden koymuştunuz da annem yakalamıştı." Dedi Feyza iki kahkahası arasında. "Annem çok üzülmüştü de babam oğlum normal diyerek sevinmişti. Ne kadar utanç verici."

Can da gülerek "İlhan'ın başının altından çıkmıştı o." Dedi. "Fırat gitmiş İlhan'ın ağzından sapık bir mektup yazıp sınıftaki kızların defterinin altına koyuyormuş. Bunun sebebi başka bir olayın intikamı mı mıydı neydi. Bunu da Yağız ile bir yapıyorlar. Derken her birimize bulaştı da her birimiz nasibimizi aldık. Annem kirli çamaşırlarımın içinde sütyen ve tanga bulduğunda beni psikoloğa götürüyordu kızım. Bu daha utanç verici."

juliet yaşamak istiyorWhere stories live. Discover now