JYİ•50

12.7K 1.3K 1K
                                    

|Dua Uygar|

Geçip giden zaman değil, ömürdür.
|Hz. Ali|

•acının varoluşuna dair•

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

acının varoluşuna dair•

Hayatı bir düzene sokmak kolay olmuyordu. Alışkanlıklardan vazgeçmek bazen mümkün değildi. İnsanı yıkıp parçalara ayıran şey yaşama amacıysa tekrar nasıl yaşayacağını bilemiyordu ve hayat size bunu öğretmek için türlü kurgularla dayanıklılığınızı test ediyordu. Sınıyordu adeta. Darbeleri sert, acımasız ve soğuk oluyordu. Ruhunuzu kazıyor, sizden geriye çürük bir beden bırakıyordu. Hayat bazen insanı çok zorluyordu.

Çektiğim acılar boyumu aşmıştı. Acı çekebilme kotam dolmuştu. Benden geriye hiçbir şey bırakmamıştı... Ruhum parçalarını asla bir araya toplayamayacağım şekilde bölünmüştü. Hiç tanımadığım bir kadında kalmıştı ruhumun bir parçası... Rahmine para karşılığı yerleştirilmiştim. Bana annelik yapamayacak bir kadında kalmıştı başka bir parçam... Halbuki anne demeyi çok sevmiştim. Bir parçam beni eksik hissettiren babam da kaldı. Halbuki benim ilk kahramanımdı. En büyük parçam aile olarak hissedebildiğim tek insanda... Artık yaşamayan ablamda kalmıştı... Ruhumun en güzel parçası ilk aşkımda kalmıştı... Acı, ben olmuşken benden geriye içi boş, dışı işe yaramayan bir ceset kalmıştı... Böyleyken... yaşamayı geç, nefes almak çok zor... Çok. Zor.

🍉

•acının sürekliliğine dair•

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

acının sürekliliğine dair

Bir terapi buldum. Öldürmüyordu ama ucuna getiriyordu. Adrenalinin ruhumu ezmesi hoşuma gitmişti. Şöyle yapıyordum; başımı suya gömüyordum. Korktuğum için, kaçtığım için... Dışarıda olup biten her şeyi kısa süreli bir rahatlamayla benden aldığını için kendimi boğuyordum... Bir an... Aslında çok mühim olabiliyordu...

Su da olmanın iyi hissettirdiğini bir gece evden kaçıp iki sokak ilerideki ailenin havuzuna tamamen yanlışlıkla düşüp boğulmak üzereyken fark ettim. Boğulmak üzereyken nasıl rahatlar ki insan denilecek olursa şöyle derim; çektiğim tüm acı benden gitmişti ve her yerimi gerçek olmayacak bir boşluk hissi sarmıştı. Buraya kadar diyerek kendimi bırakmış ve teslim olmuştum. Benden bu kadardı diye düşünmüştüm. Su da olmak o an da özel kılınmıştı benim için. Çünkü orada dışarıdaki acılardan çok başkasına tanık olmuştum. Ölüyor olduğumu idrak edemiyordum...

juliet yaşamak istiyorWhere stories live. Discover now