"Onun kedileri vardı. Benimse kedilere alerjim. O, kelimelerin gücüne inanırken ben rakamların gücüne inanırdım. O, bu dünyaya bir amaç için gönderilmişken benim amacım sorgulanıyordu."
Bu mutlu başlayan sarsıcı devam eden ve sonucu göreceli farklıl...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
'Allah'ım, kabul olmasını istediğim tek bir Dua'm var.' •ilhanberk•
Eve dönüşümüz yoğundu. Ben epey öfkeliydim. Üvercinka ağrılı, Vera ise açıkça mutsuz ve üzgündü. Gerçekten sinirliydim. Birilerinin kalbini kırmaktan korkuyordum. Evin önüne arka arkaya park edilen arabalardan inerken kendi kendine yürümeye çalışan Üvercinka'yı bir hamlede kucağıma aldım. Kolları boynuma dolanırken bana buruk bir şekilde gülümsedi. Vera hızlı davranarak evin kapılarını bizim için açtı. Üvercinka'yı üst kattaki odasına götürdüm.
"Bir Apronaks alsam iyi olur." Dedi. "Şimdilik ağrısı diner sabahta doktora gidip krem alırız. İyiyim ben. Kırılmadı. Sadece burkulmuş."
Rahatlamış bir nefes verirken kaslarımın gevşediğini hissettim. İyi olduğunu Üvercinka'dan duymak iyi hissettirmişti. Yatakta yanına oturdum. Bileği şişmişti.
"Bu konuda her şeyi biliyor gibisin." Dediğim de "Her zaman her şeyi değil." Dedi.
Üvercinka'nın ifadesi hüzünlendi. "İlhan Berk öyle deme. Zaten üzgün ve olanları biliyorsun."
"Biliyorum." Diyerek iç geçirdim. Ayağa kalktım. "Sana ilaç getireyim. Sonra da millete yatacak yer ayarlamaya yardım edeyim."
"Tamam. Kızları buraya gönder."
Kızlar? Kızlar. Dua ve Yârim. Dua ile aynı çatı altında bir gece ha? Her ne kadar ayrı odalarda olsak bile mi? Kesinlikle bana uyar. Eğer çok şanslıysam sabah ilk onun yüzünü bile görürüm. Tüm günün güzel geçmesi için harika olur. Kara bulutların ardından güneş ışığı almışım gibi hissediyordum. Bu haber çok iyi geldi.
Başımı sallayarak "Tamam. Gönderirim." Dedim ve odadan çıktım.
Kızları yukarı gönderirken oğlanları odama saldım. Ben de annemlerin yatak odasına saklandım. Duş alıp yatağa girdiğimde gece üç sularıydı.
+×÷=-
Sabah kendiliğinden güzelce uyandım demek isterdim ama öyle olmadı. Mesaneme yapılan baskıyla resmen acı içinde uyandım. İki büklüm işemek ve rahatlamak arasında bir ara tekrar uyuya kalırmış gibi olsam da aşağıdan gelen sesler ile sabahımın ilk yüzünün Dua olmasını istediğim için hemencecik ayıldım. Elimi yüzümü yıkayıp -katiyen aynaya bakmadım ki ilk gördüğüm yüz Dua'nın yüzü olsun- aşağıya indim. İflah olmaz bir romantiğim resmen. Kendi yüzüme bile bakmamak ne demek? Ne yaptın Dua bana? Mutfak kapısında donakaldım. Dua üzerinde ona oldukça büyük gelen mavi bir tişörtün içinde tezgaha dönük bir şeyler yapıyordu. Kahvaltı hazırlıyor olmalı. Arkamı dönüp mutfak kapısından uzaklaştım. Kalbim perakendeler atarken yumruğumu üzerine vurdum.
