Sana aşık olduğumu adımlarımdan anladım.
Nasıl mı? Yanından ayrılırken fazla yavaşlıyorlardı ve geri dönmem için yalvarıyorlardı.|•|
"İlhan Berk kimdir?"
Mollaibrahimoğlu'nun yüzüne bakıp başımı yana yatırdım. Ders çıkışı beni odasına çağırmış birkaç dosya düzenletmiş asistan olmak hakkında hiçbir şey bilmiyor oluşumdan yakınmıştı. Sonra bana bir kahve ikram edip karşısına oturtturmuştu. Bu soruyu sormasının üzerinden sadece 15 saniye geçti. Yüzüne bakmaya devam ediyorum. Uzun beyaz saçlarını ensesinde toplamıştı. Top sakalı ve belli belirsiz gözlüğüne ek şal desenli bir fuları var ki bir fizikçiden ziyade felsefeci gibi. Tarzı tarzım değil.
Ah... Soruya geri dönersek... Sorusuna hiç kimsedir, diye cevap vermek istiyorum. O, bu, şu. İlhan Berk pek bir şey değil demek istiyorum. Şu sıralar bir boşlukta hissediyorum. Sorguladığım bir hayatım var. Bana öyle geliyor ki Dua ile kesişen kaderimizdeki rolüm kim olduğumu bulmam da bana yardım edecek anahtarı içeriyordu. Son zamanlarda çok düşünüyordum. Ona karşıma çıkaran kaderin bir amacı var mı? Ben ona karşı ne hissediyorum? Bir şeyler var biliyoruz. Derinliğimi bulmam lazımdı. Böylece İlhan Berk kim sorusuna cevap verebilirdim. Ama net bir şekilde İlhan Berk kimsenin bir şeyi olmayan demek geliyordu içimden... ama onun yerine...
"İnsandır, hocam." Dedim. "Cinsiyeti erkek. Boyu bir doksan bir. Kilosu yetmişten yukarı çıkmaz. Şu sıralar yaşı on sekiz. Yalnız her sene değiştiğini unutmayalım."
Mollaibrahimoğlu gözünü benden ayırmadan kahvesinden bir yudum aldı.
"Epey de komiksin ha?"
"Estağfurullah."
"Aşık mısın?"
"Ne?" Olduğum yerde nerdeyse sıçrarken kırdığım potun farkındaydım. Hiç profesyonel değilim anasını satayım. Ama ne alaka? Birden sorunca şaşırdım.
"Aşıksın."
"Yanlış anlaşılmak istemem. Sadece her çiçekten bal alırken kalbim kırılıyor." Diyerek kıvırmaya çalıştım.
"Hadi oradan. Seni izliyorum. Kızlarla iletişimin kayıt cihazından öte geçmiyor. Nerede ki çiçeklerden bal alıyorsun?"
Omuz silktim. Güldüm. "Uzay ötesi yerlerden." Dedim.
Güldü. Yüzümü süzdü. "İlhan Berk." Diyerek saniyesinde ciddileşti. "Seni neden buraya çağırdım sence?"
"Bilmem. Ayak işleri için mi?"
"Evet. Başka?"
"Canınız sıkıldığı için mi?"
"Evet. Başka?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
juliet yaşamak istiyor
Romance"Onun kedileri vardı. Benimse kedilere alerjim. O, kelimelerin gücüne inanırken ben rakamların gücüne inanırdım. O, bu dünyaya bir amaç için gönderilmişken benim amacım sorgulanıyordu." Bu mutlu başlayan sarsıcı devam eden ve sonucu göreceli farklıl...