JYİ•43

9.3K 1.3K 176
                                    

Peki, hayat dedikleri bu yarışta,Ölen midir kaybeden,Yoksa yaşayan mı?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Peki, hayat dedikleri bu yarışta,
Ölen midir kaybeden,
Yoksa yaşayan mı?

|•|

Bir cenazeye katılıyorum. Daha önce hiçbir cenazeye katılmamıştım. Hayatımda katıldığım ilk cenaze yaşı yaşım olan gencecik bir kızın cenazesiydi. Ölüm dedikleri şeyi tanımlayamıyorum. Ölüm yaşa başa bakmıyordu. Bir yerde ne kadar zamanın olduğunu gösteren saat geri sayım halinde akıp gidiyordu. Kim durdurabilirdi?

Çocuklarla aile kabristanın bulunduğu yere gittiğimizde Uygar ailesinin yakın çevresinin toplandığını gördüm. Şehirden uzak yeşili mavisi bol bir alanda olan kabristanlığı Yârim görse severdi, diye düşünmeden edemedim. Yutkundukça canım yanıyordu. Bana olan her şeyin gerçek olduğunu hatırlatıyordu.

Okunan duaların ardından defin gerçekleşti. Herkes sessiz, her yer sessiz. Gözlerim benden uzakta duran kızın üzerinde. Dua... Sahip olabileceğim en güzel detayım ölüden farksızken tek başına dimdik toprakla örtülen mezarı izliyordu. Üvercinka destek olmak için onun yanındaydı. Dua'nın farkında olduğunu sanmıyorum. Tüm olanlar içinde kendisini günah keçisi ilan ettiğindendir, başı önünde. Kendini suçlu seçmişti, yaşatamadığı için kardeşini... Sanki sadece Yârim'i değil Dua'yı da kaybetmiş gibi hissediyordum. Bunun düşüncesi beni kahrediyordu.

Arka tarafta annesine yaşlıca bir kadın sarılmış durumda. Kadın tek başına ayakta duramayacak vaziyetteydi. Yutkundukça canım acımaya devam ediyor. Etrafım acıyla dolu. Mezara toprak atanlar arasında Yağız da var. Halini tarif edemiyorum. Onun yerinde olsam ne yapardım kestiremiyorum. Hali... Aklını kaybetmiş gibi... yine de sağlam...

Son toprakta atılınca ağaçtan yapılmış geçici bir mezar taşı dikiliyor başına. Adı soyadının hemen altında doğum tarihi ile ölüm tarihi yazılı. İki tarih arasında küçük bir tire var ve o tireye anca on dokuz yıl sığıyor. Tüm hayatımız küçücük bir çizgiye sığıyorken dünya acımasızlığını koruyor.

Taze çiçekler hemen toprağın üzerinde yerini alırken çeşit çeşit çiçek görüyorum. Daha önce görmediğim birçok çiçek var. Adlarını bilmiyorum. Lakin çiçeklerden daha anlamlı bir balon mezar taşına bağlanmış vaziyette göğe yükseliyor. Kalpli balonu görmek canımı epey yakıyor. Bu son darbe oluyor. Akan gözyaşlarıma engel olamıyorum. Daha fazla dayanamıyorum.

O balonu ilk gördüğüm günü hatırlıyorum. Kalpli balonlardan nefret ediyorum.

 Kalpli balonlardan nefret ediyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
juliet yaşamak istiyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin