JYİ•21

16.4K 1.5K 1.1K
                                    

Başka biri kalbini kırmadan,kalbini kendin kırman daha iyi değil mi?

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Başka biri kalbini kırmadan,
kalbini kendin kırman daha iyi değil mi?

Kasım ayında yaz günü kadar güneşli bir cuma gününde çocuklarla beraber alışveriş merkezine gittik. Her şey normaldi. Yaşanan ufak tefek olaylara ilk tepkimiz daima alengirli olsa da sonrasında gülüyorduk. Üvercinka'ya bir kere gönül koymuştum. O yüzden onunla her şeyin hemen eskisi gibi olacağı yoktu. Fırat ile işler daha basitti. Yeni tanışıyormuş gibi mesafeliydik. Sınırlarımızı ikimizde ihlal etmiyor, birbirimize laf sokmuyorduk. Okul ve ev arasında koştururken yaklaşan vizelere hazırlanıyor, ailemize yaşadığımızı, hayatta kaldığımızı kanıtlıyorduk. Bu yaşlarda yaşanabilecek her türlü gençlik belasıyla meşguldük yani. En büyük bela ise Dua'ydı benim için. Bir şekilde diğerlerinin üstesinden gelebiliyordum da bir türlü onun üstesinden gelemiyordum. Benim için çözülmesi olanaksız bir matematik sorusu gibiydi.

"İlhan Berk! Atla!" Diye bağıran Özgür'ün alışveriş arabasına atlarken gülüyordum.

Can telefonunu çıkarıp "Gülümse, Albay!" Dediğinde poz verdim. "Bak nasıl da güzel çekiyorum." Diye gösterdiği fotoğrafa bakıp "Yüzüm nerde lan?" Diye çıkıştım.

Can güledursun Özgür alışveriş arabasını sürmeye başladığında "Sıkı tutun, Albay! Uzaya gidiyorsun!" Diye bağırıyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Can güledursun Özgür alışveriş arabasını sürmeye başladığında "Sıkı tutun, Albay! Uzaya gidiyorsun!" Diye bağırıyordu.

"Hızlı sürme lan. Beni araba tutuyor."

"Ayıp ettin. Ben. Hiç. Hızlı. Sürer miyim?"

"LAN! Yavaş ol!"

Alışveriş merkezine son sürat girip güvenlik geçişini atlattık. Alışveriş arabasında yerimi tekrar alırken çocuklar sırt çantalarını da üzerime yığdı.

"Direk markete gidelim." Dedi Fırat. "Oyalanmadan bugünü kapatalım."

Şoförüm Özgür arabamı merkezin içindeki markete doğru sürerken yanımda yürüyen Yağız'ın arka cebinden cüzdanını aşırmaya çalıştım ama başarısız oldum.

"Uzaylı adamın tekisin cepçiliğe mi başladın?"

Kahkaha atıp "Ekmek parası abi." Dedim.

Özgür arabayı daha hızlı sürüp diğerlerini arkamızda bıraktı. Markette alışverişi Fırat'ın elindeki listeye uyarak yapıyorduk. Birinin fazladan koyduğu şey çıkarılıyordu. Meyve suyu standında yapılan tanıtıma katılırken Özgür görevli kızla flört ediyordu.

juliet yaşamak istiyorWhere stories live. Discover now