JYİ•70

9K 985 475
                                    

Sen benim, beden sonra bile silinmeyecek tek izimsin

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Sen benim, beden sonra bile
silinmeyecek tek izimsin.

|•|

Üvercinka'nın düğünün ardından ikiliyi balayına göndermiş, geri kalanlar olarak işimize gücümüze dönmüştük. Bildiğim kadarıyla Can iş başı yaparken, Özgür son gittiği şirket ile anlaşma aşamasındaydı. Yağız en son okuyordu. Ben de elimdeki bir tomar iş teklifine olumlu ya da olumsuz bir dönüş yapmak zorundaydım. Bu bir süredir ertelediğim bir durumdu. Kararsızlık bir kuyuydu ve ben içine düşmüştüm. İçerik olarak birbirinin aynı ama farklı şirketlerin gönderdiği teklifler beni bir hayli düşündürüyordu. Otomotiv sektöründe güzel para varken benim hiç gönlüm yoktu. Gönlüm uzaydan uzaklaşmak istemediği için hayati bir karar verecektim. Bu hayati kararı tek başıma veremeyeceğime karar verdiğimde Dua'nın kapısını çaldım. Her şeyden önce Dua'nın da düşüncelerini almadan bir şeye kalkışmak istemiyordum. Çok kadınlı bir ailenin içinde büyümenin bana en büyük katkısı kadınların sezgilerine sonsuz inancımdı.

Çaldığım kapıyı araladığımda Dua'yı yatağının ortasında oturur halde buldum. Kulağında kulaklıkları ile önündeki bilgisayarına hararetli hararetli bir şeyler yazıyordu. Ben odanın ortasını geçtiğimde beni fark etti ki kulaklıklarını çıkarıp tüm ilgisini bana yöneltti.

"İlhan Berk! Hoş geldin! Ne zaman geldin?"

Uzanıp yanağını öperken ona has kokusunu ciğerlerime doldurdum. Ayrıldığımda çalışma masasındaki sandalyeyi çekip karşısına oturdum.

"Yeni geldim." Dedim. "Özgür ile birlikte geldik."

Gülümsedi. "Nasıl durumlar?"

"İyi. Her şey yolunda."

"Anladım. Yanıma gelsene. Orada niye oturuyorsun? Elindekiler ne?"

"Bir şey konuşmamız gerekiyor." Diyerek dikleştim. "Önemli bir şeyler..."

Dua bana gözlerini kısarak baktı. Önündeki ek masa gözünü iteleyip yatakta bana yer açtı. Başımı olumsuz anlamda salladım.

"Burada oturmalıyım." Dedim. "Sana yakın olunca dikkatim dağılıyor."

Güldü. "İyi. Çıkar bakalım ağzındaki baklayı."

Derin bir nefes çektim. "Bana gelen iş tekliflerini birlikte değerlendirelim istedim." Dedim. "Olur değil mi?"

"Olur. Yardımcı olabilirsem ne mutlu bana."

Ona elimde tutmakta olduğum dosyaları uzattım. Dosyaların biri hariç hepsi mavi kapaklıydı. Sadece bir dosya kırmızıydı. Kırmızı dosyaya kaş kaldırarak baktı.

"Sanırım bu en tehlikeli olanı." Dedi. Ses çıkarmadan başımı salladım. "İstediğin şey bu mu? Kendini net bir şekilde belli ediyorsun..."

juliet yaşamak istiyorWhere stories live. Discover now