JYİ•71

7.7K 838 172
                                    

Yarayla alay eder, yaralanmamış olan

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yarayla alay eder, yaralanmamış olan. Bak nasıl da sararıp soluvermiş Tanrıça kederden, Sen ondan çok daha güzelsin diye.

|•|

Temmuz başı Can'ın düğünü için bir araya geldik. Çok güzel geçti. Şahitleri dördümüzdük. Fırat'ın düğünün de başlattığımız gibi birbirimizin şahidi olmayı gelenekselleştirecektik. Bunun sözünü Saba ablam evlenirken bir heves vermiştik.

Düğünün komik yanı hastanede bitmiş olmasıydı. Gelin hanım, damadın ayağına basacağım diye adamın serçe parmağını kırmış. Eh, o topuklularla o parmak kopardı bile. Başlarda sıcağı sıcağına Can anlamadı tabi. Halay başı olmaktan yorulduğu sırada ayağının acısına duramayınca fark edildi. Sonrası bana kalırsa çok komik ilerledi. Can parmağım kopuyor diye inim inim inlerken Feyza ağlıyordu. Bizim tayfa olayı gülerek izliyorduk. Can'ın düğününe de böyle bir anı yakışırdı zaten.

+×÷-=

Her şeyden önce şehir dışında yeni bir hayat kurma girişimimizi ailelerimize açtık. Elbette ilk oturumda olumsuz bakmışlardı. Olumsuz yaklaşsalar da bir şekilde razı olup arkamızda olacaklarının sonunda sözünü aldık ki vazgeçmeyeceğimiz aşikardı. Anne ve baba olarak zorlandıklarını biliyordum. Karşılarına her gün yeni ve alışmaları zaman alacak şeylerle çıkıyordum. Ama yapabileceğim bir şey yoktu. Bu hayat bana aitti. Ben onlara... ait değildim. Kuş her zaman yuvadan uçardı. Bunun farkındaydılar. Beni özgür bırakmakta sorun yaşamıyorlardı.

Haziran ayı sonunda iş kabulünü hallederken bir stüdyo daire kiralayarak Antalya'ya yerleştim. TÜBİTAK gözlem evindeki yeni görevim hayırlı, uğurlu, bol uzaylı olsun! Bulunduğum ortam etiketli efendi beylerden ve hanımefendilerden oluşmasının yanı sıra yapılan projeler ve her gün aslında yeni şeyler öğrenmekle geçince bulunduğum yerden aşırı zevk alıyordum. Gorki diyordu ki; iş mutluluk verici olduğunda yaşam eğlencelidir, iş bir görev olduğunda ise yaşam esarettir. Konfüçyüs ise; sevdiğiniz işi yapıyorsanız bir ömür boyu çalışmamış sayılırsınız derdi. Bu adamlarla tanışmamak ne kadar üzücü. Bu iki sözü her gün en az bir kere tekrarlıyordum. Sevdiğim bir işte çalışıyordum ki bunun için çekilen her çilenin kutsal olduğuna inanıyordum.

Dua ile daimi bir iletişim halinde olup şehir merkezi ile gözlem evine yakın yerlerde ev bakıyordum. İnternet üzerinden görüp beğendiği bir evi hafta sonu gezmeye gittiğimde ben de beğenmiştim. Bunun üzerine Dua bir hafta sonu Antalya'ya geldi. Evi birlikte gezdik. İki artı bir dedikleri tarzda oldukça ferah bir apartman dairesinin yeni evli çift olarak bize yeteceğini düşünüyorduk. Ulaşımı ve çevresi ile güzel bir yerdi. Evi kiralamadan önce gelecek süreci konuşmak isteyerek mekandan ayrıldık. Benim küçük daireye girdiğimizde Dua "Yani üst kattaki teyze seni torununa mı istiyor?" Diye soruyordu.

juliet yaşamak istiyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin