"Onun kedileri vardı. Benimse kedilere alerjim. O, kelimelerin gücüne inanırken ben rakamların gücüne inanırdım. O, bu dünyaya bir amaç için gönderilmişken benim amacım sorgulanıyordu."
Bu mutlu başlayan sarsıcı devam eden ve sonucu göreceli farklıl...
Oops! Questa immagine non segue le nostre linee guida sui contenuti. Per continuare la pubblicazione, provare a rimuoverlo o caricare un altro.
Sonsuza kadar genç olmak istiyorum. |bts|
Uzaylıları bilmem ama biri tarafından ele geçirildiğim kesin. İç organlarımdan başlayarak tüm hücrelerime kadar ele geçirildim. Birini bu kadar çok düşünmek acayip hastalıklı bir şey. Sabah kalktığımda aklıma onun gelmesi gün boyu sürecek bir baş ağrısına sebebiyet veriyordu. Ondan kaynaklanan bir tür sıkıntı iç dünyamı karartıp beni içten içe sinsice tüketiyordu. Birine kapılmak öyle kolaydı ki. Oysaki şu sıralar bunu istemezken. Cidden aşkın gözü kördü.
Bugün için çadır festivaline gidiyorduk. Annemler düğün yorgunluğunu atmak için bizim küçük tatil köyümüz Maşukiye'ye inmişti. Celile ile babaannem ve dedem de onlarlaydı. Vera ve Üvercinka festivale bizimle beraber geliyordu. Sırt çantamı omzuma atıp odamdan çıktığımda Vera ile karşılaştım. Vera, Piraye'ye çok benzerdi. Fiziki değil. Ruh olarak. Bana Piraye gibi ablalık taslamaya bayılır, yeri geldi mi de dünya ahiret bacısı ilan ederdi
"Dana!" Diye birden çemkirince irkildim. "Geç kalmıyor muyuz? Millet geldi mi?" Bana uzattığı sırt çantasını aldım. "Araba hazır mı? Sen niye hala buradasın? Kızlar geldi mi? Üvercinka!"
İnleyerek "Az dur kız!" Diye söylendim.
"Duramam dana! Böyle şeylerde heyecanlandığımı biliyorsun. Sorun istemem, aksaklıkta beni gıcık eder."
Ayakkabılarımı giymek için hareketlendim. "Evet, evet. Biliyorum. Dert etme bu kadar. Rezervasyon yaptırdık. Geç kalsak da kapıda kalmayız."
"ÜVERCİNKA?!"
"Amanın! Ne ses be sabah sabah!" Kulağımı kaşıyıp "Sanırım sağ kulağım kurban oldu." Diye homurdandım.
"Kalktı mı o kız?"
"İnşallah kalmıştır. Yoksa öldüreceksin."
Merdivenlerden paldır küldür inen Üvercinka "Ne bağırıyorsun be?" Diye çemkirdi. "Sabah horozu gibi öttün!"
"Seni var ya... Akşam erken kalkalım, aman geç kalmayalım diyen sen değil miydin kız? Beni sinirlendirme."
Üvercinka surat asıp "Erken kalkalım, dedim de sen bizi çok çok erken kaldırdın." Diye homurdandı. "Karga bokunu yedi mi acaba?" Dediğinde gülmeme engel olamadım.
Vera gözlerini kısıp ellerini belini koydu. "Erken kalkan yol alır canım."
"Acele işe de şeytan karışır, canım. Biraz rahatla."
Vera konuşmaya başlamadan lafını kesip "Lütfen bayanlar zaten günlerdir başım ağrıyor sabah sabah daha da azdırmayın." Diye konuştum. "Susun lütfen."
Üvercinka bana yaklaşıp elini alnıma koydu. "Neyin var dostum? Sinüzit falan mı?"
Ablalarımın şu anaç tavrı var ya. Sayabildiniz mi kaç annem var? Hayır, bu beni artık şımartmıyor. Aksine bundan biraz sıkıldım.
