JYİ•72

8.5K 1K 442
                                    

Bir kadın sevdim, bir şehir yandı

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

Bir kadın sevdim, bir şehir yandı.

|•|

Sürece hızlıca adapte olup Antalya'da Dua ile beğendiğimiz evi kiraladık. Ev için eşya seçimini tamamen Dua'ya bıraktığımda bunu kabul etmeyerek bana her beğendiği mobilyanın, tencere veya süpürgenin fotoğrafını atıyor, yorumlarımı dikkate alıyordu. Artık bir ayağımız İstanbul, bir ayağımız Antalya şeklinde evi yerleştirmeye başlamıştık. Süreç içinde tüm aile fertlerim seferber olmuşken düğün için Ekim ayını kararlaştırmıştık. Düğünü Kıbrıs'ta yapma olayına bizimkiler beklediğimden de hevesli çıkınca hiç sekteye uğradan yürürlüğe konulmuştu.

Ekim ayı gelip çattığında düğünden birkaç gün önce Kıbrıs'a uçtuk. Oteli tamamen akrabalarım için tahsis etmişken düğün hazırlıklarına da yardımcı oluyorduk. Düğünden bir gece evvel veda partisi adı altında kına gecesi olmayan bir şeyler yaşandı. Toplu halde herkesin bir arada eğlendiği bir geceye imza atmış olduk. Hatta kınadan bile daha güzel olmuştu. İkimizde bekarlığımıza veda ederken çok mutluyduk ve aşırı eğlenmiştik. Bir ara Dua'yı kalabalığın arasından kaçırıp otelde en sevdiğim yere götürdüm. Salıncağa... Asırlardır burada yaşayan bir ağacın dalında asılıydı. Manzarası insanın içine çekmek istediği doğa harikası bir ormandı. O akşam cırcır böceklerinin ötüşü etrafımızı sararken ılık bir hava vardı.

Dua'nın salıncağa oturmasına yardım ettikten sonra yanına oturdum. Elimi tutup kucağına çekti. Yanakları kalabalıktan ve yerinde duramamaktan kızarmışken bana hiç durmadan gülümsüyordu. İçi dışına taşıyor, sevincini size de bulaştırıyordu.

"Nasılsın?" Sorusu benden geldi. Bir elim sıkıca onun elini tutarken sordum. Kalbim içerideki kalabalıktan kaçtığı için rahatlamış olsa da hala çok hızlı atıyordu.

"İyi hissediyorum." Dedi. "Çok heyecanlıyım..."

Güldüm. "Aynen. Ben de öyle hissediyorum." Dedim. "Bu büyük bir şey... eş olmak... bir başkasının hayat arkadaşı olmak... kalbinin yarısını birine bağlamak..." Başımı ağır ağır sallarken ileriye bakıyordum. Dua ise bana bakıyordu. Ona döndüğümde "Kalbinin yarısını birine bağlamak..." Diye beni tekrar etti. Başını omzuma yasladı. Salıncak sallanırken ılık bir meltem bize doğru esti. "Benim en iyi arkadaşımsın." Dedi. Sesinden anladım, gülümsüyordu. "Sen gerçek olamayacak kadar iyi birisin ve ben çok mutluyum, İlhan Berk. Çok mutluyum."

Yanağımı başına yaslarken gülümsüyordum. Kesişen kaderimizde ruhlarımız için en güzel sona el ele ilerliyorduk. Biliyordum ki seninle her son en güzel şeyin başlangıcıydı.

+×÷=-

Düğün için bahçe öyle güzel hazırlanmıştı ki büyülü bir kitabın sayfaları tam olarak burada hayat bulmuş gibiydi. Özel olarak tasarlanan kafes şeklindeki çatıdan sarkan salkım salkım canlı çiçek etrafa ferah bir kokular yayıyordu. Gün ışığının ısıttığı ortamda her şey kusursuz gözüküyordu. Çocuklarla toplu fotoğraf çekimi için tam ortalarında dururken benim siyah takımıma karşı onlar gri takımlar giyiyordu.

juliet yaşamak istiyorDonde viven las historias. Descúbrelo ahora