JYİ•74

8.9K 925 495
                                    

Maviye de sevdalıyım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Maviye de sevdalıyım.
Gökyüzüne de,
Denizlere de.
Ama en çok sana.
Hep sana.

|•|

İnsan özellikle yirmi yaşından sonra yaşadığı her anın, olayın altını çiziyordu. Çocukluğum diyerek bahsettiğim küçük arkadaş grubumda da yirmilerden öncesiyle şimdisi arasında muazzam bir çizgi vardı. Bir kere şu an birbirimize daha çok düşkündük. Eskiyi hatırlamak güzel bir sızı oluştursa da iyi ki yaşanmıştı. Güzel günlerdi. Dostluğun sırrı o yolda nasıl yürüdüğünle ilgiliydi. Bizimkiler aşık olduklarında bile dostluğumuza bir şey olmasından korktuk diye saklanmayı seçmişlerdi. Ne olursa olsun, aman ha, aramızdaki bağa bir şey olmasın istiyorduk. Fırat'ın küçükken topunu yanlışlıkla da olsa patlatıp yeni bir top olmak için aramızda para toplamıştık. Can, Fırat'ı çok kıskanıyor diye ikiliyi özellikle yalnız bırakıp iyi anlaşmaları için ortam oluşturuyorduk. Yakalanacağımı bilsem de her derste onları kopya vermeyi kendime görev edinmiştim. Özgür'ün de dediği gibi; bilgi paylaşmakla güzelleşirdi. Yağız mükemmel bir adamdı. Ona güldüğüm kadar kimseye gülmedim. Yaşadıklarının ardından sıyrılışı onu gözümde devleştirmişti. Her zaman birbirimizin yanındaydık ama biliyorduk ki yeri geldiğinde karşıya da geçerdik. Böylelikle felakete sürüklenmeden önce birbirimize eşlik ederdik. Dostlarımı gökteki yıldızlara benzetiyorum. Onlara baktıkça yolum aydınlanıyor, yönümü buluyorum...

Özgür'ün düğünü için mart ayında İstanbul'a gittiğimizde Finlandiya'dan döneli üç gün olmuştu ki ağzımız kulaklarımızdaydı. Olağanüstü bir geziydi ki daha çok yeni yer keşfetme aşkımızı kamçılamıştı. Düğüne gelirsek; nezih bir mekanda boğaza nazır bir şekilde kıyıldı, iki kardeşimin nikahı. Şahitleri bizken onları mutluluklarına uğurladığımızı biliyorduk. Özgür, yerinde duramayan heyecanlı bir damat olmuşken Fatıma Juliet, güzel bir gelin olmuştu. Onun da Dua gibi bir savaşçı olduğunu biliyordum. Bu onların yaşama hikayesiydi. Bu benim küçük hikayemdi.

+×÷=-

Vücudumu ele geçiren virüs yüzünden yatak döşek yatarken beni en çok üzen Dua'ya da bulaşmasın diye kızdan uzak durmamdı. Karanlık odanın kapısı aralandıkça içeriye dolan ışıktan rahatsız oluyordum. Naif bir ses adımı zikrederken sığındığım yorganın altından çıktım.

"Dua!" Diye inleyerek konuşup kızın tam olarak nerede olduğunu aramaya çalıştım. "Sevgilim! Sen mi geldin?"

"Az önce Nadide anne ile konuştum." Dediğinde ayak ucumda durduğunu anladım. "Doktor görmeden iyileşmeyeceğini söyledi."

"Hep öyle der zaten."

"Ne dersin? Gidelim mi doktora?"

"Sabah gideriz. Şu an kalkıp tekrar hayata dönecek gücüm hiç yok." Harekete geçtiğini duyumsarken ılık bir el alnıma kapandı. Bileğini tutup "Hayır! Dokunma bana! Beni bırak! Git kendini kurtar!" Diye feryat ettim.

juliet yaşamak istiyorWhere stories live. Discover now