Kor Gibi

18. Bölüm

18. Bölüm

 

Selen’in güzel yüzü düşündüğünden de yakındı. Nefesi tatlı ve ılık bir esinti olarak dokunuyordu dudaklarına. Gözleri… O bal rengi, kısık güzel gözleri şaşkın ama öyle etkilenmiş bir şekilde bakıyordu ki Korhan dayanamayarak gözlerinden ayrılmadan hafifçe yaklaştı ona. Selen’in göğsünde duran eli şimdi gömleğini tutuyordu sımsıkı… Heyecanını hissetmek onu daha da kamçılıyordu. Özellikle saatlerce onu kollarında tuttuktan sonra daha fazla bekleyemezdi. Dudaklarını ilk önce ufacık bir hareketle dudaklarına değdirdi. Sıcacık ve yumuşacıktı dudakları… Hatta ateş gibiydi, tıpkı hatırladığı gibi! Belinde duran elini sırtına doğru okşayarak çıkarırken hafifçe titremekten kapanmayan dudakları onu çıldırtmak istercesine yavaşça aldı dudaklarının arasına. Her saniyesinin tadına varmak istiyor bir taraftan da kendi olası kalp krizini önlemeye çalışıyordu. Dokunuşuyla Selen’in vücudunun kıpırdadığını ve parmaklarının saçlarının arasına girdiğini hissetti. Eskisi gibi tutkuluydu… Ama kendisi kadar olamazdı! Daha öpmeden dudaklarından kopan iniltiye şaşırmamıştı.

Selen… Her zaman ki tatlılığıyla kendisine öyle teslim görünüyordu ki acı çekiyordu!

Onu tam anlamıyla öpmeye başladığında hızlı bir şekilde kendini onda kaybedeceğini biliyordu. Baldan farksızdı tadı, büyülü gibiydi… Ona dokunan tutsağı haline gelebilirdi. Onu deli, aralıksız öpücüklere boğarken bir an dokunuşlarının karşılığını aldığını hissederek patlayacakmış gibi çarpan kalbiyle birlikte yavaşladı dudaklarının üzerinde. Gerçekti… Selen’de onu öpüyordu, durmamasını istercesine sarılmış yumuşacık dokunuşlarla büyük bir arzuyla öpüyordu.

Korhan hissettiği müthiş zevk ve özlemle bir elini Selen’in düzgün bacaklarına indirdi ve kendisiyle birlikte onu sırt üstü yatırırken Selen’in bacağını da beline doğru attı.

__ Korhan…

Hayatı boyunca hiçbir kadın tarafından ismi bu kadar seksi bir şekilde söylenmemişti. Gerçekten delirmek üzereydi ya da çoktan delirmişti!

Dudaklarını Selen’in çenesine oradan da boynuna doğru indirdiğinde giderek teninin ürperdiğini fark ediyor, altında yatan bedenin yerinde duramadığını hissediyordu.

Korhan Selen’in boynunu hafifçe araladığı dudaklarıyla nabzını hissederek iç gıdıklayıcı bir şekilde öperken bir eli Selen’in geceliğinin eteklerini yukarıya doğru kaldırıyordu. Kendi hızlanan nefes alış veriş seslerini duyuyor ama engelleyemiyordu. Ama bu konuda yalnız değildi!

__ Ahh Tanrım…

Bu inleyen ses onu kendine çağırıyordu. Korhan başını kaldırıp dudaklarını o kızarmış dudaklarla birleştirirken boğuk bir fısıltı çıktı dudaklarından.

__ Seni istiyorum. Çok istiyorum!