82. Bölüm

12K 764 35
                                    

82. Bölüm

__ Teşekkür ederim baba...

Tarık Bey şaşkınca gülümserken Selen de ona gülümsedi ve ardından gücünü toplamaya çalışarak çıktı hastaneden. Yüzüne aniden çarpan serin hava gerçekten çok iyi gelmişti. Gözlerini kapatarak derin bir nefesi içine çekiyordu ki tam karşısından gelen ani fren sesi kalp çarpıntılarıyla gözlerini açmasına neden oldu! Korhan'ın arabası... Tam karşısında duruyordu ve o geliş hiç hayra alamet değildi! Korhan arabadan inmek için kapısını açarken Selen umursamaz olmaya çalışarak arabaya binmek üzere arabanın diğer tarafına geçmişti. Öyle olunca Korhan açtığı arabanın kapısını sertçe kapatarak Selen'e döndü.

__ Ne yaptığını sanıyorsun sen? Bana haber vermeden kaçarcasına evden çıkıp o pislik herife nasıl gidersin! Onunla bir daha yüz yüze gelmeni istemediğimi biliyordun! Bu çok düşüncesizce ve...

Selen o konuşurken hayretle ve patlamak üzere bir halde seyrediyordu Korhan'ı. Korhan arka arkaya deli gibi kelimeleri sıralıyordu... Tanrı aşkına insan bir nefes alırdı! Hiç düşünmüyordu. Neden oraya gittiğini, ne halde olduğunu önemsemiyordu. Tek umurunda olan şey sözünü dinlememiş olmasıydı!

Selen kalbine sızan acıya inat öyle bir öfke hissediyordu ki içinde fazla beklemeden tekrar sağına dönerek kapıyı açtı. Hayret! O zaman Korhan bir an konuşamaya ara vermişti.

__ Nereye gidiyorsun?

Selen hiç cevap vermeden arabadan aşağı indi ve kendi arabasına doğru hızlı adımlarla ilerlemeye başladı.

__ Selen!

Korhan'a yakalanması çok uzun sürmemişti. Kolunun arkadan çekilmesiyle kendisini Korhan'la yüz yüze buldu Selen.

__ Sana... Nereye gidiyorsun dedim!

Tane tane, fısıldarcasına konuşmuştu Korhan. Selense o ateş çıkan, delici mavi gözlere bakarken çenesini ona doğru yukarı kaldırmıştı. Artık nefesleri birbirine çarpıyordu.

__ İstediğim yere gider istediğimi yaparım!

Korhan "öyle mi" dercesine bakarken Selen kaşlarını kaldırmış ona açıkça meydan okuyordu.

__ Ben senin bir çalışanın değilim. Bana böyle emredemez, bağırıp azarlayamazsın! Şimdi... Kolumu bırak... Lütfen!

Kolunu bırakmasa da gevşetmişti.

__ Çalışanlarıma böyle davrandığımı sanıyorsan yanılıyorsun, dedi Korhan o bal rengi asi bakışlara dalıp giderken...

Onlar için bu kadar endişelenip aklımı kaybetmiyorum.

Böyle bir cevap beklemiyordu Selen, içinde ki fırtına yavaşça durulurken Korhan kolunu serbest bırakmıştı. Bir elini cebine sokarken başını hafifçe yana eğmişti.

__ Şimdi... İstersen kendi arabanla istediğin yere gidebilirsin.

Selen Korhan'ın arkasını dönüp arabasına gitmeye başlaması üzerine elini yavaşça başına götürdü. Tamam... Tek bir cümleyle yine kalbini yumuşatmayı başarmıştı işte.

Onun için endişelenmişti demek... Selen bir an gülümsedikten sonra hızlı adımlarla Korhan'ın arkasından gitmeye başladı. Korhan adımlarını bilerek yavaş atıyor ve Selen'i duymayı bekliyordu. Neyse ki çok beklemesine gerek kalmamıştı.

Ardından gelen ayak sesleriyle rahatlayarak derin bir nefes aldı. Ona hala kızgındı ama artık kavga etmek istemiyordu. Onu korumaya çalışıyor, kötü şeyler yaşamasını engellemeye gayret ediyordu. Evet, çok başarılı olmamıştı şimdiye kadar...

Kor GibiWhere stories live. Discover now