43. Bölüm

17.6K 1K 38
                                    

43. Bölüm

 

Beklemek… Korhan gibi sabırsız bir adam için çok zordu ama saatler çok yavaşta olsa geçmişti. Evinin önünde işle ilgili son telefon görüşmesini yaparken tek istediği bir an önce Selen’le göz göze gelmekti. O güzel gözlere bakacaktı… Sonra tüm geçmişi silip elini tutacaktı, belki de hiçbir şey söylemeden onu kendisine çekip sımsıkı saracaktı.

Mümkün müydü her şeyin bu kadar kolayca çözüme bağlanması?

Bu kulağa biraz hayal gibi geliyordu ama aralarında birbirlerinden kopmamalarını sağlayan değişik bir çekim vardı ya… İşte ona inanıyordu, öyle ya da böyle hiçbir şekilde ayrılmayacaklarını biliyordu. Keşke bu duygu biraz daha içini rahatlatabilseydi.

Evet, aralarında ki bağ içini rahatlatamıyordu ama içgüdüleriyle başını kaldırıp karanlık bir pencereye baktığında hissettiği şey kalp atışlarını hızlandırmıştı. Selen oradaydı, kendisini bekliyordu.

Erken bir rahatlamaydı bu çünkü Selen’le karşı karşıya geldiklerinde dudaklarından bir kelime ancak çıkmıştı. “Hoş geldin”

O kadar… Selen’in bakışları buz gibiydi, kaçıyordu. Her haliyle konuşmak istemediğinin altını çizerken Korhan içine bir sis bulutunun çöktüğünü hissediyordu.

Sustu, tıpkı Selen’in istediği gibi…  

Ve sonra karşılıklı sofrada oturup yemek yerlerken biliyordu, Selen yemeğini bitirdiğinde hemen odasına kapanacaktı.

Boğazında bir düğüm vardı, ne kadar küçük lokma alırsa alırsın ağzına yutamayacak gibiydi. O yüzden zorlamamıştı kendini, çatalını yavaşça tabağın kenarına bırakırken gözlerini Selen’e kaldırdı yavaşça. Selen yumruk yaptığı eline yanağını yaslamış çatalını tabağında öylesine gezdiriyordu. Gerginliği, mutsuzluğu yüzünün her karesine öyle bir yansımıştı ki Korhan midesinde küçük bir sancı hissetti bir an.

Ne yapıyorlardı böyle? Neden her şey yolundaymış gibi oyun oynuyorlardı?

Selen’in en iyi yaptığı şey susmaktı belki ama Korhan buna daha fazla katlanamayacaktı.

__ Yemeğinle oynaman bittiyse konuşalım mı?

Selen karşısında Korhan’ın olduğunu unutmuş gibiydi, küçük bir an şaşkınca ona baktıktan sonra hemen toparlanarak gözlerini yine çekti ondan.

__ Yiyorum ben daha…

Küçük, inatçı bir kızdı Selen; elinde değildi, o sinir bozucu olmaya çalışsın… Korhan onu sarıp sarmalak, o asi kokusunu içine çekip sıcaklığını içine hapsetmek istiyordu.

Bu düşüncelerin yakıcı hayaliyle gözlerini ondan hiç ayırmadan kalktı sandalyesinden ama Selen’in umduğu gibi çıkmadı odadan, tersine… Hemen çaprazında ki sandalyeye yerleşerek elini yavaşça Selen’in koluna bıraktı.

__ Neden kendini zorluyorsun?

__ Zorlayan sensin…

Israrla kendisine bakmayan gözler sonunda gözlerindeydi, ateş saçan o bakışlarına bir kez daha hayrandı Korhan. Ne söyleyeceğini bilemeden bir an onu seyrettikten sonra en doğrusuna karar vererek uzatmadan konuya girdi.

Kor GibiWhere stories live. Discover now