29. Bölüm

17.9K 1K 32
                                    

29. Bölüm

 

__ Hoş geldiniz Korhan Bey.
__ Hoş bulduk. Selen nerede?

Korhan eve adım atar atmaz ilk kez soruyordu Selen’i, Merve Hanım küçük bir şaşkınlık yaşarken gülümsemeye çalıştı hafifçe.Bu arada Selen nerede?
__ Ecem'in odasında ders çalışıyor. Bu arada… Aslında size söylemem gereken bir şey var. Bilmek isteyeceğinizden eminim.
__ Tabii ki söyle.
__ Bu gün öğleden sonra Azra Hanım geldi, birkaç saat Selen Hanımla zaman geçirdiler. Ayrılırlarken oldukça samimilerdi.
Korhan Merve Hanımın gergin halinden hoşuna gitmeyecek bir şeyler duyacağını tahmin etmişti ama bu… Kesinlikle sürpriz olmuştu. Kaşlarını yavaşça çatarken elini Merve Hanımın omzuna bırakarak teşekkür etti ona ve dalgın bir halde yürüdü merdivenlere doğru.

İşte bu çok güzel, dedi kendi kendine. Azra Ozan’ın sözcüsü olarak yine hayatlarında bir yer edinmeye çalışıyordu ama davette o adi herifle karşılaştıktan sonra o kızın yine ortaya çıkmasına şaşırmaması gerekiyordu.
Her neyse bu konuyu abartmayacaktı. Daha önceden nasıl hayatlarından çıktılarsa yine aynı hızla kapı dışarı edileceklerdi. Bazı insanlar böyleydi işte.

İkiyüzlü ve korkak… Ancak onlara arkası dönükken ortaya çıkabiliyorlardı. Bu da demek oluyordu ki artık arkasını dönmeyecekti!

Bu düşüncelerin daha fazla sinirlerini bozmasına izin vermeyerek odasına gitmek istedi Korhan ama Ecem’in odasına yaklaşırken adımları yavaşlamıştı kendiliğinden.

Bir anlık kararsızlığın ardından dayanamayarak aralık olan kapıyı açtı biraz daha.

Selen derin bir uykuda olan bebeğinin karşısında ki geniş koltuğa yayılmış ders çalışıyordu. Ders notlarına tamamen kendini kaptırmış gibiydi ve uzun, kıvırcık saçları her iki yanından önüne döküldüğü için o güzel yüzünü göremiyordu.

Korhan elinde olmadan hafif bir iç çekerken Selen sonunda onun varlığını hissetmiş ufak bir irkilmeyle yüzünü ona doğru kaldırmıştı.

__ Merhaba…

Korhan’ın kısık sesi üzerine Selen bir an uyuyan Ecem’e kaydırdı bakışlarını, ardından gülümsedi hafifçe. Heyecanlanmıştı.

__ Hoş geldin.

Böylesine sıradan bir kelimeyi duymayı bile özleyebilir miydi bir insan? Özlemişti. Aslında onu özlemişti; o sıcacık, tatlı ses tonunun ruhunda yarattığı ılık esintiyi özlemişti.

__ Neden burada böyle iki büklüm çalışıyorsun?
Selen elinde ki kalemi yanına bırakırken yavaşça omzunu kaldırdı.

__ Onun yanında olmak hoşuma gidiyor.

Kor GibiWhere stories live. Discover now