102. Bölüm

8.3K 526 20
                                    

102. Bölüm

Ecem başının üzerinde duran yumuk elleriyle oldukça huzurlu bir uyku uyuyordu. Arada avucunda hissettiği parmağı kendiliğinden sıkıyor, kapatamadığı ısırmalık dudaklarını arada kıpırdatıyor kendisini seyreden anne babasını mest ediyordu. Çok çabuk uyuyakalmıştı ecem... Onu seyretmek, ufak ufak uyandırmadan elini tutmak nasıl da huzurlu, mucizevî bir histi! İnsanın aklında ki tüm öfkeyi, nefreti unutturuyor bir yandan da korkutuyordu. Ya ona bir şey olursa, ya onu dünyada ki kötülüklerden koruyamazsam? Peki ya bana bir şey olursa... Ne yapar o annesiz? Selen uzanarak kızının alnına küçücük bir öpücük kondurduğunda dudaklarında belli belirsiz bir gülümseme vardı. Başını yeniden dirseğine dayandırdığı eline yaslarken bakışlarını Korhan'a doğru çevirdi... Ve kaldı orada! Nasıl da güzel bakıyordu... Sevgi, şefkat, huzur, güven... Ne varsa hepsi o bakışlar da, o bakışların derinliklerinde can bulmuş, ruhunun inceliklerinde yatıyordu. Onunla göz göze kalırken içinin ısındığını hissediyor, midesinde bir karıncalanma duyuyordu. Gözleri önce sola doğru dağılmış siyah saçlarına takıldı... Sonra yanağını kaplayan o ince, düzgün parmaklarına... Parıldayan alyansına... Orada dudaklarına ve yorgunluktan hafifçe kızarmış o buğulu mavilere... Hızlanmıştı kalp atışları, başka bir şansı var mıydı ki? Sonra Korhan o tatlı dudaklarıyla gülümsedi ona... Daha da bir büyüleyici oluyordu gülümseyince! Selen de küçük bir gülümseme verdi ona ve ardından tekrar aralarında yatan küçük bedene kaydı gözleri. Onu uyandırmaktan çekinircesine fısıldadı yavaşça.

__ Ecem bir aylıkken... Onu odama alır, göğsümde uyuturdum.

__ Biliyorum.

Selen şaşkınlıkla baktı Korhan'a, nereden biliyordu? Bunu yüzünde ki ifadeyle öyle iyi anlatmıştı ki Korhan tekrar gülümsedi ama gözleri Selen'e dalmıştı.

__ Seni ezberledim ben... Ne kadar yorgun olsan da gece bir olmadan çok zor uyursun. Gece iki buçuğa kadar kolay uyanırsın ama sonra top patlasa uyanmazsın.

Selen'in yüzüne ateş basmıştı sanki ve gözleri her an dolmaya başlayabilirdi.

__ Sen... Beni mi izliyordun?
__ sayısız gecelerce izledim, dedi Korhan yavaşça başını sallarken.

İçten içe sana kızsam, üzülsem de... Seni öyle çok özlüyordum ki birkaç kez Ecem'le uyuyuşunu seyrettim. Çok güzeldiniz... Doyamayacağım kadar güzel!

Gülsün mü ağlasın mı bilemiyordu Selen! İçinde yükselen çığlıklar söz olup çıkamıyordu dudaklarından! Ama kalbi... Susmuyordu o! Bilseydi o günler de onun aşkını, sevgisini... Uzaktan dahi olsa hissetseydi tutunacağı bir dalı olurdu! Oysa o kadar yalnız ve keder dolu geçirmişti ki... Aylarca hem de!

Yine de gülümsüyor... Hem gülümsüyor hem de bir yandan gözlerinden akan yaşları siliyordu. Madem itiraf zamanıydı,

__ Ben de seni birkaç kez Ecem'in odasında uyurken görmüştüm, dedi Selen Korhan'ın parıldayan gözlerine odaklanırken.

İçeri giremedim ama... Bacaklarım ağrıyana kadar kapıda kaldığımı çok iyi hatırlıyorum.

Korhan'ın gülümsemesi de hüzünlüydü tıpkı Selen'in ki gibi! Keşke... O kadar çok keşkeleri vardı ki... O yüzden o kelimeyle başlamıyordu hiçbir cümleye. Belki de geçmişi geçmişe gömmenin bir adımıydı bu. Ama Selen'in içinde kalan çok şey vardı ve bunu bastıramıyordu.

__ Çağla... Hamile.
Bir an da, öyle normal bir ses tonuyla söylemişti ki Korhan bir an şok olmuştu.

__ Ne?

Kor GibiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin