99. Bölüm

8.5K 516 27
                                    

99. Bölüm

Selen ve Korhan dudaklarını yavaşça birbirlerine yaklaştırırken... Bir an da bahçeden gelen bağırış çağırış sesleriyle irkilerek uzaklaştılar birbirlerinden.

__ Bir dakika hanımefendi! Durun, böyle giremezsiniz!

__ Çekil şuradan! Korhan'ı göreceğim, beklemeye sabrım yok!

Kimdi o kadın, sesini daha önce hiç duymadığına emindi Selen ama Korhan'ın tanıdığını o iç çekme sesinden gayet net bir şekilde anlamıştı onun tanıdığını. İçine yine ve yine yüreğini sıkıştıran o berbat his çörekleniyordu yavaş yavaş. Kötü bir şeyler oluyordu yine ya da olacaktı! Selen olduğu yer de kalakalmışken Korhan uzanarak Selen'in alnına tatlı bir öpücük kondurdu ve endişesini hissetmişçesine gülümsedi.

__ Merak etme güzelim, sorun yok.

Ardından Selen'in soru sormasına fırsat bırakmadan koca adımlarıyla kapıya doğru ilerlemeye başladı.

__ Tamam! Arzu Hanımı içeri alabilirsiniz.

Bu sözlerin hemen sonrasında o meşhur topuk seslerinin koşarcasına kendisine yaklaşmasını dinledi. İşte... Karşısındaydı! Gözleri kıpkırmızı, saçları telaşını anlatmak istercesine darmadağınıktı. Ateş saçan gözlerinde ilk fark ettiği şey öfkeydi. Aylar önce karşısına çıkmasını beklemişti aslında. Neden beklemişti, neden tam da huzur bulmaya başlarken o halde karşılarındaydı? Selen'in de yavaş adımlarla yanına geldiğini hissediyordu ama bilerek bakmıyordu ona. Odağı tamamen karşısında ki genç kadındaydı. Ona nasıl davranması gerektiğinden emin olmasa da duruşunu bozmayarak gülümsedi hafifçe.

__ Hoş geldin... Kapıda ki karşılama için kusura bakma. Bu ara güvenliği sıkı tutuyoruz.

Bir tepki beklercesine sustu Korhan ama Arzu'num mimiğinde dahi bir değişiklik olmamıştı. Yalnızca... Bir iki adımla tam karşısına gelerek durdu. Gözlerini gözlerine dikmiş bir an olsun gözlerini kırpmadan bakıyordu ona. Korhansa iyi tanıyordu onu... Fırtınadan önce ki sessizliğin kokusunu alıyordu ve çok haklıydı.

Her şey çok hızlı olmuştu. Arzu'nun yüzüne yansıyan hırsın giderek artması... Ve elini şahane bir tokat için hızla kaldırışı... Korhan yüzünde patlamak üzere olan tokadı engellemek için son anda o ince bileği yakalayabilmişti. Selen'in ufak çığlığı odada yankılanırken Arzu dolan gözleriyle gülümsedi.

__ Reflekslerin hala aynı!

Selen sonunda dayanamayarak Korhan'ın elini Arzu'nun bileğinden çekerken aynı zaman da anlamak istercesine Korhan'ın da bir adım önüne geçti.

__ Neler oluyor burada?

Önüne geçmesi hiç hoşuna gitmemişti Korhan'ın, o yüzden sessizce Selen'in elini tutarak onu kolunun altına aldı. Arzu ise hafifçe titreyen parmağını Korhan'a doğru sallamaya başlamıştı.

__ Hepsi senin yüzünden! Gediz'e yardım etmedin, onu koruyabilirdin ama yapmadın pislik herif! Ve şimdi ona ulaşamıyorum, iki gündür ortalarda yok!

__ Orada dur bakalım, derken Korhan'ın sesi kısıkta olsa kızgınlığını tehlikeli bir şekilde belli ediyordu.

Gediz bana ihanet etti, arkadan vurdu beni! Sevdiğim kadınla arama girdi, az daha onu öldürecekti ve sen Amerikalardan ne buralara geldin ne de aradın! Şimdi neyin hesabını soruyorsun bana?

Arzu'nun bakışları Korhan'dan Selen'e kayarken birden ağlamaya başlamıştı. Hem de ne ağlamak... Biraz evvel karşılarında ki o güçlü kadın aniden kaybolmuştu sanki! Arada hıçkırıyor sanki anlaşılmasını engelleyebilirmiş gibi elini de yüzüne bastırıyordu. Onun o halinin tek bir açıklaması vardı. "Çaresizlik"

Kor GibiWhere stories live. Discover now