4.Bölüm

65.4K 4.6K 708
                                    

Oy vermeyi unutmayın lütfen.

Keyifli okumalar :)

***

Birinin beni sarsması ile uyanıp, yarım açılan gözlerimle etrafa bakındım. Amy yatağıma oturmuş, üzerime eğilmiş gülümseyerek beni izliyordu. "Elena, acıkmadın mı hala? Biz birazdan yemeğe gideceğiz."

Cevap veremeden öylece kaldım. Hayatımda bir ilk yaşıyordum: İlk defa alarm sesinin sinir bozucu dijital sesi ile değil, bir insan sesi ile uyanıyordum. İlk defa birisi beni yumuşak bir sesle ve gülümseyen bir yüz ile uyandırıyordu. Beni uyandırıp, acıkıp acıkmadığımı soruyordu.

Amy elini gözlerimin önünde salladı. "Gözlerin açıldı ama hala uyuyorsun sanırım," dedi dikkatle beni izleyerek.

Gözlerimi kırpıştırıp, sırtımı yatak başlığıma yaslayarak oturdum. Yüzüme gelen saçlarımı umursamayarak, "Ben zor uyanırım," dedim boş ve düz bir sesle. Amy anlamaz bir şekilde bana bakarken, ben de ona bakıyordum. Uyku sersemliği değildi bu yaşadığım. Değişik duygular hissediyordum içimde. Şaşkınlık, minnet, sevgi...

Birkaç saniye sonra kendime gelip, yüzümü kapatan saçlarımı elimle geriye attım. "Şu an uyku sersemliği yaşıyorum. Hep olur," dedim gülümsemeye çalışarak. Gerçekten ama, sorunum neydi benim? Geldiğimden beri deli gibi davranmaktan başka bir şey yapmamıştım. Bir an gerildiğimi hissettim. Amy'yi gerçekten sevmiştim ve benim hakkımda yanlış bir izlenime kapılmasını istemiyordum. Onun tepkisini beklediğim saniyeler, saatler gibi geçmişti. Neyse ki korktuğum gibi olmadı ve Amy gülümseyerek cevap verdi.

"Merak etme ilk geldiğimde bana da olmuştu. Buradaki zamanla diğer boyuttaki zaman biraz farklı akıyor." Ayağa kalktı. "Biz kızlarla salondayız. Hazırlandığında gelirsin seninle tanışmak için can atıyorlar."

Amy cevap vermemi beklemeden odadan çıktı. Her zaman böyle heyecanlı biri miydi acaba?

Zorlukla ayağa kalkıp, penceren dışarı baktım. Hava tamamen kararmıştı. Yatakların kenarındaki komodinlerin üzerinde duran fenerler yanıyordu. Odanın sağ ve sol duvarlarına ise ağaç şeklinde büyük, siyah şamdanlar asılmıştı. İkisi de birbirinin aynısıydı ve birbirlerini tam olarak hizalıyorlardı. Ağacın etrafa yayılmış dallarında sekiz tane kalın mum vardı. Buradaki en ufak ayrıntı bile, muhteşem güzellikteydi.

Banyoda saçımı biraz düzene sokup, üzerimi hızla değiştirip odadan çıktım. Merdivenlerden inerken, kızlar gözlerini üzerime dikip beni rahatsız etmemek için kendi aralarında konuşuyorlardı ve bunu bilerek yaptıklarını çok belli ediyorlardı.

Yanlarına gittiğimde hepsi ayağa kalkıp beni güler yüzle karşıladılar. "Lily," dedi kızıl saçlı, hemen hemen Amy boylarında olan, elini uzatarak. Normalden daha iri olan ela gözlerinin içi parlıyordu. Yüzünün neredeyse tamamı saçları ile aynı renkte çillerle kaplıydı. Böyle kızları her zaman güzel bulmuştum. Sıradan değillerdi ve ilgi çeken bir güzellikleri vardı.

Uzattığı elini sıktım. "Elena."

"Biliyoruz," dedi bir diğeri öne çıkıp kibarca gülümseyerek. "Shannon."

Uzun boylu, inanılmaz güzel bir kızdı Shannon. Yuvarlak yüz hatları ve kıvrımlı bir vücudu vardı. Uzun sarı saçları ve koyu mavi gözlerinden çok, gülümsemesi dikkat çekiyordu. Daha önceki okulunda, okulun en popüler kızı olduğuna iddiaya girebilirdim.

"Kathy."

Kathy aramızda tek esmer olandı. Shannon ve benimle hemen hemen aynı boydaydı. Onu daha önce görmediğime emindim ama sanki bir yerlerde karşılaşmış gibiydik. Yo, birine benziyordu. Göz ucuyla televizyonda gördüğüm bir oyuncuya. Siyah gibi duran kahverengi gözleri, sevimli yüzüne rağmen sert bakıyordu. Belki de alçak göz kapaklarının üzerinde sert bir açı ile kavis çizen ince kaşlarından dolayı öyle görünüyordu, loş ışıkta tam olarak algılayamıyordum.

Orién : ANKA ATEŞİ | KADER ATEŞİ | KÜLWhere stories live. Discover now