KÜL| 24. Bölüm

17.6K 1.7K 335
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. 

Çok çok yorum yapıp yine hak ettiğimiz sıralamaya yükselelimmm

Kâhin hakkında bir şeyler yapana dek kendimizi ondan gizlemenin bir yolunu bulmalıydık. Günlerdir yürüyorduk, doğru düzgün beslenememiştik. Üzerine bir de sınırlı zamanımız olduğu gerçeği eklenince düşünmek her zamankinden daha zordu. Bizi bir kez daha bulan askerlerle aramızı açmak için durmaksızın yürüyor, aynı zamanda düşünüyordum.

Kâhinin Orién'de olduğunu düşünüyordum. En büyük iki silahlarını aynı yerde tutmayacaklarından emindim. Bu bizim için büyük bir avantajdı çünkü hem kâhinden kaçıp hem de onu bulmaya çalışmayacaktık. Şimdi yapmam gereken tek şey Orién askerleri onu bulana kadar bizi yakalatmasını engellemek için görüşlerini kandırmaktı. Ne yapabilirdim? Acaba bizi cadıdan gizlemek için etrafımıza ördüğüm o bariyeri biraz değiştirip kâhini faklı bir yerde olduğumuza ikna edebilir miydim? Çok da işe yarar gibi durmuyordu. Belki enerjimizi farklı bir yere yönlendirebilirdim. Bu ilk fikirden daha mantıklı gelmişti. Yalnız bunun için gücümü mümkün olduğunca toplamam gerekiyordu. Askerlerle aramızda epey bir mesafe vardı. Bu da demekti ki kâhin bizi bulmak için uzun zaman harcamıştı. Bir sonraki durağımıza varana dek de zaman harcaması gerekiyordu. Bu gece dinlenip Orién'e bilgi vermek için vaktimiz olacaktı. Sabah kâhini farklı yere yönlendirmek için çalışabilirdim.

Saat gece yarısına yaklaşırken bir adım daha atacak halimiz kalmamıştı. Sabahlayacağımız uygun bir yer bulduğunda, "Burada kalalım," dedi Nate. Kaya mağaraları gibi bir yeri tercih ederdim ama en azından çalıların yoğun olduğu bir yer bulmuştuk. Biz kendimizi aynı anda yere bırakırken, Nate, Jeff ve Lucas ayakta kaldı.

"Ateş yakmayı göze almak zorundayız," dedi Jeff. "Dumanını ben kontrol altında tutabilirim."

"Ve avlanmak zorundayız," dedi Lucas.

Nate karamsar bir ifadeyle etrafına bakındı. "Bilemiyorum. Zaten çok az kalan enerjimizi imkansıza yakın bir ihtimal için harcamalı mıyız?"

"İmkânsıza yakın değil," diye yanıtladı Lucas. "Amy bize yardım edebilir."

Hepimizin gözleri Amy'ye döndüğünde, düşük omuzları ve neredeyse ağlayacakmış gibi bir yüz ifadesiyle ayağa kalktı. "Bir gün gecenin bir yarısında erkeklerle birlikte avlanmaya gideceğim aklımın ucundan bile geçmezdi," diye sızlandı.

Lucas onu kolunun altına aldığında her zamanki Amy hareketini yapıp şefkat bekleyerek beline sarıldı. "Güçlü olmanın bedelleri vardır güzelim."

Amy Lucas'tan ayrılıp dik durdu. "Haklısın," dedi kendinden emin bir ifadeyle. "Herkesin gücüne göre bir görev düşüyor üstüne."

Jeff kıkırdadı. "Lucas Amy'yi harekete geçirecek o sihirli cümleyi bulmuş."

Amy kaşlarını çatarak Lucas'a baktı. "Öyle mi? Sen beni kandırılacak küçük bir çocuk mu sandın?"

Lucas'ın da kaşları çatıldı ama onun hedefi Jeff'ti. "Keşke biz de senin çeneni kapatacak sihirli cümleyi bulsak!"

Kaş çatma sırası Jeff'e geçti. "Bugün iki oldu bu! Siz iki sevgilinin benim çenemden istediği nedir ya?"

Yorgunluk yüzünden yapabildiğim tek şey göz devirmek olmasaydı ben de bir şeyler söylerdim ama neyse ki Shanny olaya müdahale etti. "Biraz daha oyalanırsanız Amy'ye ihtiyacınız kalmayacak çünkü güneş doğacak!"

"Sevgilim haklı, gidelim!"

Nihayet harekete geçmeye karar verdiklerinde Nate bana bakıp sabrını taşırıyorlarmış gibi kafasını iki yana salladı. Ve her zamanki gibi hemen arkasından kendini tutamayıp güldü. Önden giden Lucas, Amy ve Jeff'in peşine takıldı. Gittiklerinde, "Simon'a haber göndermeliyiz," dedim Lily'ye.

Orién : ANKA ATEŞİ | KADER ATEŞİ | KÜLWhere stories live. Discover now