KADER ATEŞİ / 21. BÖLÜM

27.6K 2.7K 418
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.

*

Gözlerimi açtığımda odaya dolan ışıktan çok, Amy'nin parlayan enerjisi gözlerimi almıştı.

"Günaydın!" dedi yatağımın kenarına ilişirken. "Kızlar da birazdan burada olur." Kapı açılıp kızlar girdiğinde gelmelerini büyük bir hevesle bekliyormuş gibi, "Geldiler bile," dedi.

Enerjisine aynı düzeyde bir enerjiyle karşılık vermek istesem de söz konusu bensem eğer bu imkansızdı. Hem de şu durumdayken.

Suratımı tüm sevimsizliğimle ekşitip oturdum. "Ah! Bu ilaçlar beni mahvediyor. Bir damla ilaç daha sürmeyeceğim ağzıma."

Claire ayakucumda durup bana gülerek baktı.

"Elena normalde kolay kolay şikayet etmezsin ama Nate'ten uzak kaldığın her gün daha da huysuz oluyorsun."

İtiraz etmek yerine güldüm. Haklıydı sanırım.

"Bugün nasıl hissediyorsun?" diye sordu Kathy.

"Çok daha iyiyim." Düne kıyasla çok daha iyiydim

"Bu arada," dedi Lily yatağımın ayakucuna otururken. "Dün buraya kimin geldiğine inanamazsın!"

"Kim?" dedim kim olduğunu tahmin etmeye çalışarak. Kimin gelmesi beni şaşırtırdı? Lerin'in takımı? Onların gelmesi sürpriz olmazdı. "Başkomutan?" diye sordum.

"Yok artık," derken gözlerini devirdi. "Tabii ki hayır!"

Hmm... Nate dönmüş olsaydı uyandığımda kesinlikle ayakucumda oturuyor olurdu.

Amy daha fazla dayanamayarak sabırsızlıkla atıldı. "Simon!"

Simon? Chris bile beni daha az şaşırtırdı. Ne de olsa o hastanın tekiydi ve Nate ve kuzenlerinin bir süredir ortalıkta görünmediğini kesinlikle fark etmiş olmalıydı.

"Ne istiyormuş?" diye sordum, buraya geldiyse bile amacının kesinlikle beni ziyaret olduğuna inanmayarak.

"Bir an önce iyileşmen gerektiğini söyledi," dedi Lily. "Güçsüz insanlarla konuşmaya bile katlanamıyormuş. O yüzden hemen iyileşmezsen bir daha onunla konuşamayacakmışsın."

Cevap vermek yerine gözlerimi devirdim. Şu durumda verebileceğim tek cevap buydu.

"Beni korkutuyor," dedi Claire, endişeli gözlerle beni izlerken. "Sanırım Simon konusunda haklıydın."

"O zamanlar ona biraz haksızlık ettiğimi düşünmedim değil. Ama bu hareketleri bana Chris'i hatırlatıyor bu elimde değil."

Kapı tıklatılıp hafifçe aralandığında Samantha başını odaya uzattı. "Elena müsait misin hayatım? Bir ziyaretçin var."

Anlaşılan bugün enteresan ve bizi şaşırtacak olaylarla dolu bir gün olacaktı. Kim benim ziyaretime gelirdi ki? Ve gelen kişi kimdi ki müsait olup olmadığımı öğrenmek için Samantha geliyordu? "Evet," diyerek yanıtladım.

Samantha kapıyı açtığında girmek yerine odadan dışarı çıkıp gelene yol verdi.

Başkomutan Danow tüm ihtişamı ile odaya girdiğinde, kızlarla aynı anda ayağa fırlamamız bir saniyeden çok daha kısa sürmüştü. Başkomutan en az duruşu, bakışı ve konuşması kadar ihtişamlı ve göz alıcı bir şekilde gülümsedi.

"Oturun lütfen, Anka takımı," dedi, oturmamızı işaret ederek. "Henüz birer asker değilsiniz. Asker olduğunuz zaman ben geldiğimde gerekirse titrer, gerekirse uçarsınız ama şu an bu gerekli değil."

Orién : ANKA ATEŞİ | KADER ATEŞİ | KÜLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin