KADER ATEŞİ / 12. BÖLÜM

34K 2.6K 932
                                    

OY VERMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN LÜTFEN ^^

*

"Çok eski zamanlarda, Zeline adında bir heykeltıraş yaşarmış Orién'de."

Edmond anlatmaya başladığında, tüm sınıf her zamanki gibi sessizliğe gömülüp dikkatle onu dinlemeye başlamıştı.

"Muhteşem bir heykeltıraş değilmiş, ondan çok daha iyileri varmış yaşadığı dönemde. Ancak halk ona saygı ve sevgi duyarmış. Çünkü o diğerleri gibi değilmiş. Her zaman insanlarla iç içe olmayı, onlara yaptığı işin önemli detaylarını anlatmayı sever, onun gibi olmak isteyenlere bildiklerini anlatmaktan çekinmezmiş. Heykellerle ilgili sorulan her soruya dikkatlice cevap verir, yaptıklarını gösterirmiş.

Üzerinde büyük emek sarf ettiği, uyumadan, dinlenmeden çalıştığı bir heykeli varmış. Çok kıymetli, çok özel bir heykelmiş onun için. Herkes merakla bu heykeli beklerken, o daha iyi olana kadar kimseye göstermemiş yaptıklarını. Bir gün, biraz dinlenmek için tek başına kalmaya karar vermiş. Herkesten uzaklaşmadan önce yakın olduğu birkaç kişiye haber verip, kıymetli emeğini onlara emanet etmiş.

Tek başına yalnızca çalışarak geçirdiği birkaç ay sonra yeniden ortaya çıktığında bir de ne görsün. Gözü gibi baktığı eseri, bir başkasının adı ile sergilenmiş. Hem de yabancı değilmiş bu kişi. Her zaman konuştuğu, bildiklerini anlattığı Tenos'muş. Tenos, onun yokluğundan faydalanıp henüz tamamlamadığı heykelini birkaç değişiklik ve ekleme ile kendi yapmış gibi insanlara sunmuş.

Zeline her şeye rağmen sakinliğini koruyarak, Tenos'u kimsenin önünde küçük düşürmeden bir kenara çekip yaptığından vazgeçmesini istemiş. Tenos bunu hemen yapamayacağını söyleyerek zaman istemiş Zeline'den. Zeline ona istediğini vermiş ama o zaman içinde bir değişiklik olmamış. En sonunda dayanamayıp insanlara gerçekleri anlatmış Zeline. Anlatmış ama onun yokluğunda gördüğü ilgiye kapılıp bunu hak ettiğini düşünen Tenos, onun yalan söylediğini, tam tersi Zeline'nin onun emeğini çaldığını söylemiş. Zeline'nin yokluğunda onu unutan insanlar Tenos'a hak vermiş. Zeline buna o kadar kırılmış ki, ona inanan insanları dinlemeyerek kendi içine kapanmış. Kanıtlayamazmış, çünkü kimselere göstermemiş ki yaparken o heykeli.

Yine uyumadan, dinlenmeden çalışmaya başlamış.

Bir süre sonra kral, Tenos'tan yeni bir heykel yapmasını istemiş. Tenos, kendi emeği olmadığı halde heykele gelen övgülere kendini o kadar kaptırmış ki, bunu yapabileceğini sanmış. Sonuçta üzerinde yaptığı değişiklikler ona aitmiş. Ancak ne kadar uğraşırsa uğraşsın, ortaya çıkardığı heykelin bir önceki ile en ufak bir alakası yokmuş. İnsanlar şüphelenmeye başlamış. En iyisi Zeline ile konuşmak, demiş birisi. Hep birlikte Zeline'nin çalıştığı atölyeye gitmişler. Zeline tüm olanları anlatmış ve sonrasında kendini kapattığı bu sürede yaptığı, bir öncekinden de güzel olan heykeli göstermiş gelenlere. Böylelikle tüm gerçekler ortaya çıkmış. Tenos'un kendisinin olduğunu iddia ettiği heykel kaldırılıp, yerine Zeline'nin yeni heykeli konmuş.

Zeline, kaldırılan heykelini alıp Tenos'a gitmiş.

"Al bunu Tenos," demiş.

Tenos şaşırmış.

"Neden bana veriyorsun? Senin değil miydi?"

"Evet, emekler benim. Ama ders senin... Al bunu ve koy evinin en baş köşesine. Ya da al, başka bir yerde sergile. Sergile ki hem sen, hem gören diğer insanlar bir kez daha anlasınlar: Hiçbir emek, hiçbir gözyaşı karşılıksız kalmaz. Adalet her zaman yerini bulur ve er ya da geç iyi olan kazanır."

Orién : ANKA ATEŞİ | KADER ATEŞİ | KÜLWhere stories live. Discover now