41.Bölüm

33.9K 3.4K 497
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen :)

**

Lermont'a döndüğümüzde Nate ve kuzenleri yurtta kalmayıp evlerine dönerlerken, biz de oldukça geç olduğundan hemen yataklarımıza kurulduk.

Ertesi gün erkenden kalkıp bu sefer de Kathy'nin ailesini ziyarete gittik. Kathy'nin annesi Jaime de, en az Michelle kadar mutlu olmuştu bizi gördüğüne ve en az onun kadar yemek hazırlamıştı. Ablası Jennifer ise oldukça uzakta okumasına rağmen, saatler süren yolculuğa katlanıp bizimle tanışmak için eve gelmişti.

Jaime inanılmaz güzel bir kadındı. Yıllar süren ağır çalışma temposu ve tüm o kötü günler bile onun güzelliğini etkilememişti. Çok gençti.

Jennifer'ı doğurduğunda henüz on altı yaşındaymış. Kathy'nin babası Aaron ile ilk görüşte aşık olmuşlar. Tabii o zamanlar Aaron'ın kötü alışkanlıklarından haberi yokmuş. Çok çabuk kanmış ona.

"O yüzden de Jennifer ve Kathy'i insanlara karşı her zaman ihtiyatlı olmaları konusunda uyardım," dediğinde Bella, "Kathy'nin öyle biri olduğundan emin olabilirsiniz," dedi. Bir anda ikisi de gülmeye başladığında biz de gülerek onları izledik.

"Yoksa Kathy sana kötü mü davrandı?" dedi Jamie sahte bir kızgınlık ile Kathy'e bakarken.

"Yo hayır," diyerek cevap verdi Bella. "Sadece yapması gerekeni yapıyordu. Sizin asıl Amy'yi görmeniz gerekiyordu."

Amy iki kolunu Bella'nın boynuna sararak yanağında öptü. "Ben de yapmam gerekeni yapıyordum. Ayrıca sen de çok sevimli bir kız sayılmazdın o zamanlar."

Claire gülerek atıldı. "Bak işte buna katılıyorum!"

Bol bol eski fotoğraflara bakıp sohbet ettik. Kathy'nin annesi sürekli çalışmak zorunda olduğundan, Kathy ile, ablası Jennifer ilgilenmişti. Gerçekten de Kathy'nin anlattığı kadar tatlı biriydi.

Shannon; Jaime'nin, Jennifer'ın okul masraflarını karşılarken çok zorlandığını ve Jennifer'ın dersleri çok ağır olduğu için bir işte çalışamadığını öğrenince, onlara yardım etmeyi teklif etmişti. Önce kabul etmediler ama Shanny dakikalarca dil döküp, ailesi ile arasında geçenleri onlara anlattığında -ve tabii bankada milyonlarca doları olduğunu. kendi söylememişti ama başka türlüsü mümkün değildi- Kathy, Jaime ve Jennifer gözyaşları eşliğinde Shanny'e teşekkür etmişti. Amy de gözyaşları konusunda onlara eşlik etmişti.

Shanny'nin zenginliği bankadaki parasından gelmiyordu aslında. Kabul etseler, tüm parasını onlara verebilecek türde bir kızdı o. Babasının, onun gibi bir kızı olduğu için gurur duyması gerekirken ona böyle davranması çok yazıktı.

Biz yere saçılmış fotoğraflara bakıp sohbet ederken -ve bir yandan da onlarca fotoğraf çekinmeye devam ederken- Shanny bir ara kenara çekilip telefonunu açtı. Daha önce telefonunu yanına aldığını görmemiştim, buraya gelirken hep Orién'de odasında bırakıyordu.

Bir süre telefonunun ekranına baktı. Parmağı telefonun ekranında bir aşağı bir yukarı giderken birden durdu ve irileşmiş gözlerle ekrana bakakaldı. Yanına gitmek istesem de, onu rahatsız etmek istemediğimden gidemiyordum. Gözlerimi ondan çevirdiğimde, Claire ile göz göze geldik. Shannon'daki değişikliği o da fark etmişti.

Ona belli etmeden Shanny'i izledim. Bir süre ekrana baktıktan sonra kapatıp, tekrar bizim yanımıza yere oturdu. Bedeni bizim yanımızdaydı ama aklı başka bir yerde gibiydi. Gözleri boş bakıyordu. Claire elini tuttuğunda gözleri ona döndü. Herkes bir terslik olduğunu anlamıştı. Shanny, biz bir şey sormadan, Claire'e bakarak ama hepimize hitaben cevap verdi.

"Babamın kız arkadaşı onlarca mesaj atmış."

"Kötü bir şey yok ya?"

Başını iki yana salladı. "Düğünlerine davet etmiş beni."

"Ah öyle mi? Ne zaman? Gitmek istiyor musun?"

"Geçen hafta sonu."

Claire bir süre cevap vermedi. Biz de bir şey söylemedik. En sonunda konuşan yine Claire olmuştu. "Nasıl hissediyorsun?"

Shanny ağır ağır derin bir nefes alıp, hızlıca geri verdi verdi. "Bilmem. Onunla uzun zamandır birlikteydi ama evleneceğini düşünmemiştim."

"Gitmek ister misin?" diye sordu Kathy. "İstersen gidebiliriz."

"Hayır. Zaten tatil için Phuket'e gitmişler." Bizim edişeli yüzlerimize bakınca gülümsedi. "Benim için endişelenmenize gerek yok kızlar. Zaten bir gün bunun olacağını biliyordum."

Birbirinden harika iki gün geçirmiştik. Daha önce Amy'nin anne ve babası, dün Bella'nın annesi ve bugün Kathy'nin anne ve ablası bizi kendi çocuklarından ayırmamışlardı. Her biri, tekrar gelmemiz için defalarca söz alıp, bizim de onların ailesinden olduğumuzu söylemişlerdi.

Yine geç bir vakitte Lermont'a döndüğümüzde kendimizi önce banyoya, sonrasında da yataklarımıza atmıştık.

Orién : ANKA ATEŞİ | KADER ATEŞİ | KÜLWhere stories live. Discover now