Kader Ateşi / 2. Bölüm

34.5K 3K 585
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen :) 

İyi okumalar.

*

Parkura giderken Nate tabii ki gerginliğimi anlamıştı. Diğerleri önden giderken nazikçe kolumdan tutup beni durdurdu.

"Artık anlatacak mısın?"

Sorun yokmuş gibi davranmaya çalışıp, gülümseyerek cevapladım.

"Neyi?"

Cevap vermeden, neden bahsettiğimi biliyorsun dercesine yalnızca kaşlarını kaldırarak baktı bana.

Pes edip nefesimi verirken, gülümsemeye zorladığım dudaklarımı rahat bıraktım.

"Korkuyorum."

"Neden? Bir şey mi oldu yoksa?" dedi, dikkatle yüzümü incelerken. Söyleyeceklerim dışında farklı bir şey arıyor gibiydi.

Onun bir anda ciddileşip benim için endişelenmesi, içimde bir şeyin havalanıp taklalar atmasına neden olsa da, bu duygunun beni ele geçirmesine izin vermedim.

"Hayır, olmadı ve ben de bundan korkuyorum ya zaten. Bugün düello teklifi alabilirim."

"Korkuttun beni Elena," derken rahatlamış görünüyordu. "Bu muydu yani derdin?"

Beni korkutan bir şeyi bu kadar hafife alması canımı sıkmıştı.

"Bundan basit bir şeymiş gibi bahsetme çırak çocuk."

"Basit bir şeymiş gibi bahsederim çünkü basit bir şey. Eğer bir düello teklifi alırsan, çıkar karşılaşırsın. Yenersin ya da yenilirsin bu kadar basit. Eğer herkesin içinde yenilirsem rezil olurum diye dü..."

Sözünü bitirmesine izin vermeden, sabırsızca cevapladım.

"Tabii ki öyle düşünmüyorum. Ayrıca yenersin ya da yenilirsin diye bir şey yok. Bu sadece benimle alakalı değil, hepimizle alakalı. Eğer yenilirsem, hepimiz yenilmiş oluruz."

Sinirle yüzümü sıvazlayıp yüzüme düşen saçlarımı geri attım. Birkaç saniye birbirimize sessizce baktıktan sonra bakışlarımı ondan kaçırdım. Konuşmaya devam ederken sesim az öncekinin aksine güçsüz çıkmıştı.

"Vaktimiz varken kaptan sen olmalıydın."

Nate çenemden tutup, ona bakmamı sağladı. Zaten böyle yaparsa düello derdim kalmayacak, şuracıkta kalp krizinden öbür dünyaya gidecektim.

"Bunlar bizim için sorun değil hala anlamadın mı Elena? Sana yüzlerce kez söylediğim gibi, kendine güven. Düello teklifi gelirse, başın dik bir biçimde oraya çıkıp teklifi kabul et. Ve ne olursa olsun seni her zaman destekleyeceğimizi unutma." Göz kırparak ekledi. "Bir de eğlenmeyi."

İki eliyle saçlarımı omuzlarımdan geri atıp ellerini yanaklarıma yerleştirdiğinde, dudaklarıma ne ara yerleştiğini fark etmediğim gülümsemem soldu. Şaşkınca yüzüne bakarken, yutkundum. Tanrım! Kalbim yerinden fırlayıp çıkacak gibiydi. Yüzüme yaklaştı. Deniz gözlerini, gözlerime sabitledi. Kendine has kokusu burnuma dolarken, beni hem hayatla doldurabilecek hem de saniyesinde öldürebilecekmiş gibi hissettim. Nate bahar gibi kokuyordu ve ben en çok baharı severdim. Ben en çok, hiç yaşayamadığım baharı beklemiştim; gökyüzünden yağan pamukların arkasından gelecek olan baharı; uyanışı ve yeni yaşamı.

O şekilde, gözlerimin içine bakarak konuşmaya başladığında ciddi görünüyordu.

"Ve sakın bir daha, bu şekilde mutsuz çıkmasın sesin. Hele ki saçma sapan bir oyun yüzünden. Seni bir daha böyle görürsem ne yapar eder, bu oyunların kaldırılmasını sağlarım. İnan bana Elena, yapacağımı söylediysem yaparım." Sözünü bitirdiğinde tekrar gülümsedi. Ellerini yanaklarımdan çekerken, "Anlaştık mı?" diye sordu.

Orién : ANKA ATEŞİ | KADER ATEŞİ | KÜLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin