KADER ATEŞİ / 40.BÖLÜM

24.9K 2.8K 6.2K
                                    

Bölümü ithaf ettiğim _eroqullari_

bir önceki bölümün vote sınırı geçilsin diye 15 farklı hesap açmış! Düşünebiliyor musunuz? İNANILMAZSIN! ♥ 

**

Yeni bölüm: +230 vote

Eğer bu bölüme +6000 yorum gelirse sınırı beklemeden bölüm yayımlayacağım. Saçmalamak, emoji koymak serbest. :) Eğer bölüme özel yorum yapmak isterseniz paragrafa yorum yapın ki kolaylıkla görebileyim.

**

Korku ve panik gücümü kullanmamı, onları bulmamı zorlaştırıyordu. Derin bir nefes alıp, yeniden denedim. Tyler, Kathy ve Claire'in enerjisine ulaşmaya çalıştım.

Neredesiniz?

Hiçbir şekilde onlara ulaşamıyordum. Bunun tek sebebi beni içten içe kemiren düşünceler değildi, engelleniyordum. Tıpkı Jack'in anısını görürken hissettiğim gibiydi. Annemin anılarımın üzerine yaptığı büyü gibiydi. Ancak aralarında bir fark vardı. Bu, şimdiye dek hissettiğim en güçlü bariyerdi. Sanki Tyler, Kathy ve Claire hiç var olmamış gibiydi. Onlarla ilgili küçücük bir enerji bile hissedemiyordum. Bu büyüyü kim yaptıysa hem benim güçlerimi engelliyor, hem de onları gizliyordu. Güçlerim üzerindeki büyüyü aşsam bile, geçmem gereken bir bariyer daha vardı. Bu büyücü her kimse, gücü akıl almaz boyuttaydı. Ben ki kaderdim. Bu dünyada var olabilecek en büyük güçtüm ama o, beni bile saf dışı bırakabiliyordu. Tanrım... Kiminle, nasıl bir güçle karşı kaşıyaydık? Ve bu güç Tyler, Kathy ve Claire'e kim bilir... Hayır, bunu düşünmek istemiyordum.

Ayağa kalkıp, güçlerimi sakince kullanabilmem için ayarladıkları odadan çıkıp kralın yanına gittim. Amy dışında herkes arama çalışmalarına katılmıştı. Amy de kendi için ayarlanan bir odada gölge gücünü kullanarak bir ipucu bulmaya çalışıyordu.

Toplantı salonundaki büyük masanın üzerine saçılmış haritalar ve belgelerin üzerinde çalışan kral ve yardımcıları, içeri girdiğimde kağıtlarla ilgilenmeyi bırakıp bana baktılar. Hepsi ayaktaydı. Kralın söylediği gibi, onlar bulunana dek dinlenmek herkese yasaktı.

"Engelleniyorum," dedim, masaya doğru yürürken. "Birisi güçlerimi engelliyor. Ayrıca onları gizlemek için de çok güçlü bir büyü yapmış. Büyünün varlığını ve gücünü hissedebiliyorum. Sanki... Sanki canlı bir varlık gibi... Böyle bir güç nasıl var olabilir anlayamıyorum."

Kral, kendini koltuğa bıraktı. "Onlar bu kadar güçlenirken biz ne yapıyorduk?" derken sesinde hem pişmanlık hem nefret vardı.

"O konuştu mu?" diye sordum. O pisliğin adını dahi anmak istemiyordum.

"Sayılır," dedi sıkıntı ile. "Zor oldu ama konuşturmayı başardık. Şimdilik verdiği bilgi değersiz ama sorguya çok fazla dayanamayacağına eminim. Bildiği başka şeyler varsa söyleyecektir."

Zindanın bir yerinde işkence görmesi içimi asla rahatlatmıyordu. Ona ne yapsalar benim için az gelirdi.

"Ne söylemiş?"

"Senin de bildiğin gibi isyancılar bununla ilişkisini kesmiş, o yüzden çocukların nerede olabileceklerini ya da neden kaçırıldıklarını bilmiyor. Sadece, bu işin arkasında Chris'in olabileceğini söyledi."

Onun adını duyduğumda, arkasında durduğum boş sandalyenin arkalığına tutunup, sinirimi ondan çıkarırcasına sıktım.

"İsyancıların artık çok dikkatli olduğunu, aralarına kolay kolay birini almayacaklarını ve Chris'in onlara bir planla gitmiş olabileceğini söyledi."

Orién : ANKA ATEŞİ | KADER ATEŞİ | KÜLWhere stories live. Discover now