7.Bölüm

46.7K 4K 1.1K
                                    

Oy vermeyi unutmayın lütfen :)

Keyifli okumalar.

**

"Balkonda görüşürüz!"

Arkasını dönüp oradan ayrıldı. Arkasından seslendim ama çoktan insanların içine karışmıştı bile.

Arabaya binip kendimi koltuğa attım. O kadar yorulmuştum ki, oturmaya bile mecalim yoktu. Araba hareket etmeye başladığında aklıma gelen şey ile aniden doğrulup oturdum. Bir saniye! Chris bana, bu hallerin çok tatlı mı demişti? Bir de, buradaki her şey büyüleyici ama hiç biri senin kadar değil, demişti.

Kendimi yeniden koltuğa bırakıp, arabanın penceresinden içeri giren ışık ile elimdeki çiçeği inceledim. Yüzümdeki aptal gülümsemeyi ise, araba durduğunda anca fark edebilmiştim.

Odaya girdiğimde Amy yatağının üzerine yığdığı kıyafetlerini dolaba sığdırmaya çalışıyordu.

"Bu saate kadar şehirde miydin?" diye sordu ben kendimi yatağıma attığımda o da kendini kıyafet yığınının arasına atarak.

"Evet. Orién tahmin ettiğimden de muhteşem bir yer."

Amy birden ayağa kalkıp, beni yeniden bir deney faresiymişçesine inceleyerek yaklaştı. "Bir saniye! Aman tanrım bir saniye!" dedi heyecanla. Bana yaklaşırken yatağın üzerinde oturdum.

"Amy? Ne oluyor?" dedim ne yaptığını anlamayarak.

Yanıma oturup kollarını göğsünde birleştirdi. "Bu sırıtışı nerede ve kimde olursa olsun tanırım. Sen birisi ile tanışmışsın!"

Birkaç kez gözlerimi kırpıştırıp sordum. "Sırıtıyor muydum?"

"Evet. Bak hala sırıtıyorsun."

Elimi ağzıma götürüp dudaklarımı toparladım. "Hayır."

"Evet Elena! " Heyecanlı hali solduğunda üzgün bir tavırla yeniden eşyalarını toparlamaya koyuldu. "Tabi. Bana anlatmak istemiyorsan anlarım."

Amy'nin heyecanlı ve her daim mutlu enerjisine o kadar çok alışmıştım ki, kırgın hali içime büyük bir boğanın oturmasına neden olmuştu sanki. Gerçek anlamda kırıldığını görebiliyordum. "Amy," dedim ben de mutsuz bir şekilde. "Gerçekten, anlatmaya değer bir şey yok."

Elindeki kazağı yatağa atıp bana döndü. "Gerçekten mi?"

"Gerçekten."

Elini kalbinin üzerine koyup, rahatlamış bir ifade ile bir oh çekti ve derin bir nefes koyuverdi. "Ben de bana anlatmak istemiyorsun diye çok korktum."

Sesli bir kahkaha atarak yanına gidip sarıldım. "Korkmana gerek yok hayatım. Bir şey olduğunda söz veriyorum hemen anlatacağım."

Kollarımın arasından çıkıp, yatağımın üzerinde duran çiçeği gösterdi. "O çiçeğin nereden geldiğinden başlayabilirsin mesela."

"Ha, o mu? Sokak satıcılarından biri verdi. Çok güzel değil mi?"

Kızlar diğer boyuttan yarın dönecekti. Amy dolabını yerleştirirken bugün neler yaptığımızdan bahsettik. Ben Chris ile olan kısımları geçmiştim ama yalnızca bugünlük. Chris ile konuştuktan sonra ona her şeyi anlatacaktım.

Bir saat kadar sonra Amy uyuyakaldı. Ben de üzerimi değiştirip bir süre oyalandıktan sonra Chris ile konuşmak için balkona çıktım. Onu beklerken balkon kenarındaki işlemeli duvara dokunduğumda ortama yayılan altın rengi ışığı izledim.

Omuzlarıma örtülen ince örtü ile korkuyla yerimden sıçradım. "Korkma," dedi Chris yumuşak bir ses ile. "Benim."

"Bunu nasıl başarıyorsun?"

Orién : ANKA ATEŞİ | KADER ATEŞİ | KÜLWhere stories live. Discover now