KADER ATEŞİ / 19. BÖLÜM

25.7K 2.5K 137
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.

*

Doğrulmaya çalışsam da başarılı olamadım. Felç geçirmiş gibiydim, vücudum üzerinde yetkim yoktu. Bir kolumla kendimi iterek yan dönüp, Amy ve Bella'ya baktım. Onlar da benimle aynı durumdaydı. Odanın içine iyiden iyiye dolan duman nefes almamızı zorlaştırsa da, bizi asıl etkileyen başka bir şeydi. Bu kokuyu hatırlıyordum: Veskar!

Amy'nin ağlarken dudaklarından kaçan hıçkırıklarını duyabiliyordum. "Ölecek miyiz?" diye sordu güçlükle anlaşılan bir ses tonu ile.

Tüm gücümü kullanarak kendimi yataktan aşağı attım. Kaçırıldığımız gün de veskarın etkisi altındaydık ve ben o zaman gücümü kullanmayı başarmıştım ama bu çok daha farklıydı. Bu seferki çok daha etkili ve yoğundu.

Komodine tutunarak dizlerimin üzerinde durmayı başardım. Kendimi ne kadar zorlarsam, veskarın felç edici etkisine o kadar karşı koyabiliyordum.

"Ölmeyeceğiz, korkma," dedim, ayağa kalkarken. "Şimdi bana yardım etmen gerekiyor tamam mı?" Amy'nin gözleri kapandığında yanaklarını sertçe sıkıp sarstım. "Amy, dayanman lazım buradan çıkınca..." Söylemek istediklerimi tamamlayamadan öksürük krizine yakalandım. Zaten ayakta zor duran bedenim, art arda durmaksızın gelen ve neredeyse kusmama neden olacak öksürükler yüzünden yeniden yere yığıldı.

Kriz geçip yeniden derin nefesler alabilmeye başladığımda ise duman daha çok doldu ciğerlerime. Vücudum gücünü iyice kaybederken başım dönmeye başladı.

O sırada Bella yanıma gelip kolumu sıkıca kavrayarak ayağa kalkmama yardım etti. Ayağa kalkmayı başardığımda, öksürmekten yaşlarla dolmuş gözlerimle bana sabitlenmiş gözlerine baktım. "Amy'yi kaldır," derken hala kolumu sıkıyordu.

Bella her zaman her istediğini rahatlıkla dile getirebilen bir kız değildi. Ancak onu gerçekten tanıdıysanız, zaten söylemesine gerek kalmayacağını da bilirdiniz. Yaptığı tek bir hareket, onlarca cümleye bedel olabilirdi. Yapabilirsin, demek istemişti bana. Sana güveniyorum, demişti. Buradan çıkacağız, demişti.

Ben de onunla aynı şekilde cevap verdim. Diğer elimle uzanıp, diğer kolunu tuttum. Buradan çıkacaktık.

Bella dolaplarımıza doğru yönelirken, ben de yeniden kendinden geçmiş Amy'yi sarstım.

"Amy!"

O kendine gelmeye çalışırken pencereye yöneldim. Açmaya çalıştım ama ne yaparsam yapayım, ne kadar zorlarsam zorlayayım açılmıyordu. Elbette... Elbette açılmazdı. Büyü ile mühürlenmişti. Kırmaya çalışmak da bir işe yaramazdı şu durumda.

Pencereyle vakit kaybetmeyi bırakıp, gözlerini zorlukla açmayı başaran Amy'yi kolundan tutup, gücümden kalan son kırıntılarla kalkması için zorladım. Oturtmayı başardığımda bacaklarını aşağı atıp kolunun altına girerek ayağa kalkmasını sağladım. Aramızda veskardan en çok etkilenen Amy olmuştu. Kendinden geçmemek ve vücudu tamamen felç olmadan önce buradan çıkabilmek için verdiği mücadeleyi anlayabiliyordum, görebiliyordum.

"Dayan Amy," dedim, kısılmaya başlamış sesimle. Aldığım her nefeste, ses tellerim yanarak birbirine yapışıyormuş gibi hissediyordum.

Bella dolaptan yere döktüğü kıyafetlerin arasından aradığını bulup yanımıza geldi. Elinde tuttuğu şalları önce Amy'nin yüzüne, sonra benim burnumu ve ağzımı kapatacak şekilde bağladıktan sonra en son kendi yüzünü kapattı. Islattığı ayakkabılarımızı da yere bıraktı.

"Ayaklarımızın yanmasını biraz da olsa önler."

Ayakkabılarımı giydim. O sırada Bella da Amy'ye giydirmişti.

Orién : ANKA ATEŞİ | KADER ATEŞİ | KÜLWhere stories live. Discover now