KÜL| 11. Bölüm

23.3K 2.3K 654
                                    

Heyecanlı bölümler bekliyor mu bizi diye soranlar oldu. Söyleyebileceğim tek şey: Bekleyin :) Eğer aklımdakileri yazmayı başarabilirsem, en hareketli bölümler Kül'de olacak. Henüz her şey bitmedi. Orién'e yakışır bir final kitabı olacak bana güvenin ♥

Sabah okula gidebilmem için kızların beni adeta yataktan kazıması gerekmişti. Nate nasıl yapabilmişti bilmiyordum ama sabah erkenden kalkıp işlerinin başına geçmişti.

Derse son dakikalarda yetiştik. Ders arasında Kathy ile Tyler konusunu konuştuğumda seve seve kabul edeceğini söyledi.

Dersler her zamanki gibi geçiyordu. Yalnızca ders aralarında ufak bir tuhaflık sezinledim. Birinci sınıfların gözü üzerimizdeydi. Bu artık sıra dışı bir durum değildi ama bana baktıktan sonra kendi aralarında fısıldaşmaları da gözümden kaçmamıştı.

Öğle yemeğinden hemen sonra, bir öğrenciden Samantha'nın odasında beni beklediği haberini aldım. Odasına çıkıp, içeriden yükselen girebileceğimi bildiren sesle odaya girdim. Simon da odadaydı.

"Gel Elena, otur," dedi Samantha, Simon'ın karşısındaki koltuğu işaret ederek.

Söylediğini yaptım. "Bir sorun mu var?"

"Simon'ın gücü ile ilgili konuşmak istiyoruz. Son çatışmalarda gücünün farklı bir yönünü keşfetmiş."

Samantha sözü Simon'a devrettiğinde, o konuştu. "Anlaşılan asıl gücüm değiştirme üzerine. Bu demir paraların şeklini değiştirebildiğim gibi elementleri de değiştirebileceğimi düşünüyorum."

"Nasıl yani?"

"Yani birisi su elementini ortaya çıkardığında bunu buza döndürebilirim bence."

Bana çok da önemli bir şeymiş gibi görünmemişti. "Bunu element sahiplerinden de yapabilenler var."

"Ama Simon'ın değiştirme gücü çok daha fazla. Esas gücü bunun üzerine."

"Anlıyorum. Peki benim burada olma sebebim nedir?"

Simon'ın gücünü küçümseme niyetinde falan değildim. Sadece bu konunun beni neden alakadar ettiğini anlamamıştım.

"Senin burada olma sebebin, bir kader olarak bundan sonra bu tür güçlerden haberdar edilecek olman," dedi Samantha. "Tabii ki tek sebep bu da değil. Sen elementleri harekete geçirebiliyorsun, Simon onları istediği gibi değiştirip kullanabiliyor. O da senin gibi başkalarının elementlerini kullanabiliyor yani. Farklı bir şekilde de olsa, bu sizi bir yönden benzer yapıyor. Şu an çok güçlü olmasa da kendini geliştirebilirse ortaya büyük bir güç çıkacağından eminim. Özellikle de seninle birlikte."

"İsyancıların elementlerini aldığımda kendimi zehirlenmiş gibi hissettim," dedim. Çünkü değişmiş, kötüleşmiş ve bir zehire dönüşmüşlerdi. Tıpkı sahipleri gibi.

Ben devam edecekken Samantha hayret ve dehşetle atıldı. "İsyancıların elementlerini onlardan alıp yok ettin sanıyorduk."

Simon'ın kaşları da hayretle havaya kalkmıştı.

"İblis büyücüye sadece kendi güçlerimle saldırsaydım asla yeterli gelmeyecekti."

İblis büyücü lakabının altındaki kişinin Samantha'nın annesi olduğu gerçeğini görmezden gelerek konuşmuştum.

"Elena... Bunu nasıl yaptın?"

"Yapmak zorundaydım. Ya yapmayacak ve önce beni sonra tüm sevdiklerimi öldürmesine izin verecektim ya da sevdiklerimi kurtaracaktım ama sonunda ölecektim. Neyse Samantha, bu önemli değil. Merak ettiğim, Simon'ın güçleri yeterince gelişirse aldığım elementleri kendi bedenimde toplamama gerek kalmadan saldırıya geçebilir miyim?"

Orién : ANKA ATEŞİ | KADER ATEŞİ | KÜLWhere stories live. Discover now