KADER ATEŞİ / 1. BÖLÜM

43.8K 3K 681
                                    

DİKKAT!

KADER ATEŞİ'NİN TELİF HAKLARI, T.C KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI TARAFINDAN ŞAHSIMA VERİLMİŞTİR. HIRSIZLIK VE İZİNSİZ KOPYALAMA DURUMUNDA AVUKATIM GEREKLİ İŞLEMLERİ BAŞLATACAKTIR!


ORİEN SERİSİ 2. KİTAP - KADER ATEŞİ  

2. kitabın adını duyurmak için çok heyecanlıydım ama böyle olacakmış demek ki :) Umarım yine eskisi gibi severek ve heyecanla okursunuz :) Benden bu kadar efenim ne demişler, benim adım hıdır elimden gelen budur :)

Bu arada, wattpadde kaldığımız yerden değil, ilk kitabın kaldığı yerden devam edeceğimiz için oyunlardan başlıyor. İyi okumalar :)

**


Ağaçların arasında yavaş ve sessiz adımlarda ilerliyorduk. Lucas en önde gidiyordu. Kathy onun arkasındaydı ve ben en sondaydım. Karşıdan gelen saldırıda, ilk olarak en güçlümüz Lucas karşılık verecekti. Aslında en öne ben geçmek istemiştim. Ani bir saldırı olursa onlar benimle oyalanırken, Lucas ve Kathy karşı saldırı için vakit bulabilirlerdi. Ama bunu kabul etmeyip, kaptan olduğum için beni korumak istediklerini söylediklerinde ısrar edememiştim. Normalde kaptan olarak benim onları korumam gerekirken, onlar beni koruyordu. Bu beni üzse de belli edemiyordum çünkü önemli olan takımdı. Bizde işler çoğunluğun isteğine göre yürürdü.

Alan geniş olduğundan diğer takımla birbirimizi bulmak zor olacaktı. Heyecanlı ve endişeliydim ama içinde bulunduğumuz şu anın her saniyesinden zevk alıyordum. Heyecanım beni korkutmuyor, serinkanlılığımın önüne geçmiyordu. Ormana girene kadar titriyor olsam da, oyun başladığında kendimi sakinleştirmeyi başarmıştım. Bu bir oyundu ne de olsa. Sadece bir oyun.

Sessiz ve her an tetikteydik. Bir süre hiçbir hareketlilik olmadan yürüdükten sonra, gözüme parlak bir yüzeyden yalnızca bir saniyeliğine yansıyan ışık ile durup etrafıma bakındım. Bu doğal olmayan bir ışıktı. Tuzak mıydı yoksa düşüncelerimde haklı mı çıkmıştım? Işığın kaynağını bulduğumda kendi kendime gülüp sessizce diğerlerine seslendim.

"Kathy! Lucas!"

Bana döndüklerinde elimle durmalarını ve bana doğru gelmelerini işaret ettim. Birkaç saniye ile tuzaklarına düşmekten kurtulmuştuk. Yanıma geldiklerinde ikisini de tutup yan tarafımdaki çalılığın arkasına çektim. Kendimizi gizlediğimizde ilerideki ağacı gösterdim.

"Şu ağacı görüyor musunuz? Yukarı, dallarının arasına bakın. Onun yanındaki ağaca ve karşı çaprazındakine."

Gösterdiğim yere baktılar.

"Ben bir şey göremiyorum," dedi Lucas, sessizce.

"Ben de," dedi Kathy, gözlerini gösterdiğim yerden ayırmayarak. "Birileri mi var?"

"Dikkatli bakın. Dalların arasına," dedim fısıldayarak. "O ağaçların üzerinde üç tane kaplan var. Broşları parlıyor. Bu gösteriş meraklılarının broşları hepimizinkinden büyük ve üzeri tamamen değerli taşlarla kaplı. Rüzgarla yapraklar hareket ettiğinde, güneş vuruyor ve parlıyor."

Gülümsememe engel olamıyordum çünkü kurada eşleştiğimizde, bir adım öne çıkıp onların kaptanlarıyla göz göze geldiğimde ilk düşündüğüm; o aşağılayıcı gülümsemesini oyunların sonunda kesinlikle görmek istemediğimdi. İkinci düşündüğüm şey ise broşlarının başlarına kesinlikle bela açacağıydı.

"Gördüm," dedi Kathy.

"Ben de gördüm. Ne emredersin kaptan? İstersen toprağı yarıp, ağaçları devirebilirim," dedi Lucas, muzipçe gülerek.

Orién : ANKA ATEŞİ | KADER ATEŞİ | KÜLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin