Oy vermeyi unutmayın lütfen.
Keyifli okumalar :)
*
Saate bakmasam bile, sabah uyandığımda gece hangi saatlerde yattığımı anlayabilme gibi bir özelliğim vardı. Bu sabah da onlardan biriydi. Yatakla bütünleşmiş vücudumu ayağa kaldırmak için Amy'nin yardım etmesi gerekti. Gözlerim kapalı bir şekilde girdiğim banyodan uyanmış olarak çıkıp, üzerime bir şeyler geçirip, en son kalkan olmama rağmen diğer kızları beklemeye başladım. Amy bir dolaba, bir ayna karşısına, bir banyoya gidip gelirken bir anda odanın ortasında durup bana baktı. Dikkatle üzerimi süzerken, bende kıyafetlerimi ve saçımı düzeltme isteği uyandırdı. Gözleri ayakkabılarımdan yukarı çıkıp yeniden gözlerimi bulduğunda, "Derse bu şekilde mi geleceksin?" diye sordu.
Yine başlamıştı anlaşılan. Kendimden emin ve net bir şekilde cevap verdim. "Evet."
Amy yatağıma, benim yanıma oturdu. Deney faresini inceleyen bir profesör edasında yüzümü inceledi. Sonra parmaklarını saçlarımın arasına geçirip havalandırdı. Onaylamaz bir şekilde kafasını sallayıp, ağzından da onaylamadığını belli eden bir ses çıkardı. "Bu yaptığın tanrıya bir hakaret. Seni yaratırken en ince ayrıntına kadar düşünmüş ancak sen, onun bu sanatına ihanet ediyorsun."
"Söylediklerinden hiç bir şey anlamıyorum Amy," dedim yüzümü buruşturup.
Amy'nin omuzları düşerken bana 'ciddi misin?' bakışı attı. "Elena, kendimi de içine katarak söylüyorum -ki bunu iyi dinle bir daha benden böyle bir şey duyamazsın- sen hayatımda gördüğüm en güzel kızsın."
Söylediği şeye inanıp inanmamak arasında gidip gelirken gözlerimi kırpıştırdım. "Gerçekten mi?"
Amy bezgin bir şekilde elimden tutup, beni dolabın kapağındaki boy aynasının karşısına sürükledi. "Ah tanrım inanamıyorum! Sen mağarada falan mı yaşadın? Daha önce sana bunu söyleyen olmadı mı?"
Omuzlarımdan tutup, aynaya bakmamı sağladı. "Daha önce gri göz görmüştüm ama ilk defa böylesine yoğun bir gri görüyorum. Gri ve enteresan bir şekilde gümüş." Saçımdan bir tutam alıp, omzumdan önüme doğru attı. "Tamamen doğal ve uzun siyah saçlar, beyaz ancak asla peynir gibi olmayan bir ten, gri gözler, ufak bir burun ve dolgun dudaklar. Bu da yetmez gibi uzun bir boy ve muhteşem fit bir vücut! Bu iğrenç kıyafetler içinde bile güzel görünüyorsun -tabi dikkatli bakarsan- Ama şu giyim olayına el atmamıza izin verirsen, tam anlamıyla muhteşem olacaksın! Gerçekten, seni Caroline hakkında neden uyardığımı sanıyorsun ki!" Omuzlarımdan tutup beni yeniden kendine çevirdi. "Senin güzelliğin ve saflığın karşısında kendini yere atıp çocuklar gibi tepinerek ağlayabilecek kadar çirkin ve kötü biri o. Neden o şeytanı böyle görmemize izin vermiyorsun?" Başını yana eğip en masum haliyle baktı. "Hı?"
"Amy, yirmi yaşına kadar ev, okul ve iş arasında gidip geldim ve hiç bu tarz olaylarla işim olmadı. Bundan sonra da böyle şeylerle uğraşabileceğimi sanmıyorum." İçimden ekledim, 'hele ki tüm umutlarını ve hayatlarını bana bağlamış insanlar varken.'
Amy sonunda vazgeçerek masanın üzerinden defterini aldı. "Of tamam. Hadi gidelim."
Profesör Kate sınıfa girdiğinde her zamankinden farklı olarak masanın üzerine oturup bize döndü. "Bugün derse başlamadan önce, size vermem gereken bazı haberler var." Yere değmeyen ayaklarını sallamaya başladığında inanılmaz sevimli görünüyordu.
"Biliyorsunuz, Orién'e geleli iki ay oldu. Buraya adapte olmanız için sadece tek bir ders görüyordunuz ama artık içinde bulunduğunuz duruma tamamen alıştığınızı düşünüyoruz. O yüzden derslerinizi tam olarak almaya başlamanın zamanı geldi."
YOU ARE READING
Orién : ANKA ATEŞİ | KADER ATEŞİ | KÜL
FantasyKülkedisinin prensese değil, Anka'ya dönüşme hikayesi. Sonsuzluğa kanat çırpan otuz kuşun öyküsü.| Elena'nın hayatı, ruhu farklı bir boyuta çekilene dek; ev, iş ve ailesini kaybettiği yangını gördüğü kabuslardan ibaretti. Samantha; tanımadığı bir...