KADER ATEŞİ / 43. BÖLÜM

22.5K 2.4K 3.2K
                                    

OY VERMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN LÜTFEN.

*

Birilerinin bağırışı ulaşıyordu kulaklarıma ama duymuyordum söylenenleri.

Birileri koşuyordu bir yerlere.

Birisi beni kollarının arasına almıştı.

Evlerin birinden bir asker çıktı. Kucağında bir çocuk kadar küçük Claire vardı.

Güneş doğmuştu. Onları bulmuştuk.

Yanımızdaki şifacılar Claire'e doğru koştular.

Başka bir evden bir asker daha çıktı. Kucağında Kathy vardı. Hemen arkasından biri daha çıktı. O da Tyler'ı taşıyordu.

Yere yatırdılar hepsini. Benim hayat dolu arkadaşlarımı; bilinçsiz, hırpalanmış, dağılmış, yara bere içinde, kendi kanlarına bulanmış halde yere yatırdılar.

Kulaklarımda, Kathy ve Tyler'ın zorlukla aldıkları nefeslerden başka ses yoktu. Savaşıyorlardı. Yaşamak için savaşıyorlardı. O ince çizgide gidip geliyorlardı. Gitmek kolaydı ama gelmek çok zordu. Orası yakındı onlar için, biz uzaktık. Ama yine de savaşıyorlardı.

Claire'in başına toplananların arasından saçlarını gördüm. Dağılmıştı, kirlenmişti güzel sarı saçları. Şifacı onun için yapılacak bir şey olmadığını anladığında kafasını öne eğdi. Askerler yumruklarını göğüslerine koyup ona selam vererek bir adım geri çekildiler.

Ayağa kalktım. Nate gitmemem için beni tutsa da elinden kurtuldum.

Yanına çöktüm. Teni bembeyazdı. Boynundaki ve yüzündeki damarlar yer yer siyaha dönmüştü. Sımsıkı bağladıkları bilekleri morarmış, kurumuş kanla kaplanmıştı. Yüzüne aldığı darbeler kararmıştı.

Ellerimi yanaklarına koydum. Ne kadar da soğuktu...

Ondan gücünü almaya çalışmışlardı. Savaşmıştı, inatçıydı Claire. Onlara istediklerini vermemişti. Tanrı bilir küçücük vücuduna, kaçırılıp bağlanmış olmasına aldırmadan neler yapmıştı, neler demişti onları kaçıranlara. Ne büyük acılar çekmişti kim bilir, biz onları ararken... Geç kalmıştık... Çok geç kalmıştık.

Yüzünü okşadım. Saçlarını düzelttim.

Kathy ve Tyler'ın kötü durumda olduklarını söylüyorlardı. Geri dönmemiz gerektiğini söylüyorlardı.

Ayağa kalktığımda, onu bulan asker Claire'i kucağına aldı.

Dönüp arkadaşlarıma baktım. Hepsi yere çökmüştü. Bu acıyı omuzlayacak gücü bulamamıştı onlar da. Profesörler onları teselli etmeye çalışıyorlardı. Parça parça haykırışlar geliyordu kulaklarıma.

Samantha'yı gördüm bir ara. Sonra kaybettim. Jeff ve Lucas'ı gördüm bir de sanki...

Andore ayakta duruyordu. Gözlerini Claire'e dikmiş, öylece bakıyordu.

Nate ona sarıldığında hiçbir tepki vermedi. Omuzlarından tutup sarstı, bir şeyler söyledi ama o tepkisizdi.

Geri dönme vakti gelmişti. Hepimiz atlarımıza bindik tekrar. Claire hemen önümdeydi. Andore kimseye vermemişti onu. Öyle küçüktü ki kucağında... Saraya varana dek, Claire'in Andore'nin kucağından düşmüş kolunu izledim. Nate'in kulağıma söylediği şeyleri duymadım, yalnızca Claire'in cansızca sallanan elini izledim.

Güneş tepeye çıkmıştı ama bizim dünyamızı aydınlatabilecek kadar parlak değildi bugün. Hiç doğmamış olmasını dilerdim.

Atlarımızdan inerken bir panik vardı saray bahçesinde. Claire'i, Kathy'i ve Tyler'ı alıp saraya götürdüler.

Orién : ANKA ATEŞİ | KADER ATEŞİ | KÜLWhere stories live. Discover now