Orién : ANKA ATEŞİ | KADER ATEŞİ | KÜL

KÜL| 14. Bölüm

Oy vermek tek bir tık arkadaşlar. Aldığımız tek karşılığı çok mu görüyorsunuz :)

Bölüme eklediğim fotoğraflarda sadece elbiseleri dikkate alın, modelleri değil.

"Orién'in neden hayallerimin ülkesi olduğunu bir kez daha anladım," dedi Amy. "Orién bahar, Relinan kış gibi."

Baloya kadar vakit geçirmek için şehirde dolaşmaya karar vermiştik. Tonemun'un bizimle birlikte gönderdiği onlarca asker eşliğinde, Kathy, Tyler, Samantha ve kral ve kraliçeye hediye bakıyorduk. Bir de Simon tabii.

"Bence haksızlık ediyorsun," dedi Lily. "İklim farkı var hepsi bu."

"Bir de Orién biraz daha gösterişli," dedi Shanny. "Bence Relinan da son derece güzel bir yer."

Amy en önde yürürken bize dönüp geri geri yürümeye başladı. Yüzündeki ifadeden yine bir şeyler peşinde olduğunu net bir şekilde anlayabiliyordum.

"Bence Relinan'ın güzel bir kraliçeye ihtiyacı var," dedi, yanımda yürüyen Bella'ya sırıtarak bakıp.

Bella yalvarır gözlerle bana baktı. "Lütfen bir şeyler yap."

Kolumu omzuna attığımda başını bana yasladı. "Üzgünüm Bella. Dünyada Amy'yi durdurabilecek bir güç yok."

"Öyleyse beni durdur," dedi ümitsizce yüzüme bakıp. "Amy'yi öldürmemek için."

Herkes gülerken Amy, "Aman," dedi tavır koyarak. "Senin iyiliğini düşünüyorum ben. Ne istersen onu yap."

Tekrar önüne döndüğünde Bella inanamıyormuş gibi baktı. "Gerçekten peşimi bıraktı sanırım."

"Evet," dedi Amy. "Nasıl olsa bu akşam Tonemun kalbini çalacak."

Bella ile bakıştığımızda ikimiz de kafamızı olumsuz anlamda salladık. Amy elbette ki vazgeçmemişti.

Biraz daha dolaşıp hediye işini hallettikten sonra hazırlanmak için saraya döndük. Bu akşam güzel bir izlenim sergilemeliydik. Bu seferki balo, diğerlerinden çok daha farklıydı. Bu sefer Orién'i temsil ediyorduk.

Saraya döndüğümüzde, her birimize özel olarak tahsis edilmiş kişiler tarafından karşılandık. Banyo yapmamız, saçlarımızı şekillendirmemiz ve elbiselerimizi giymemiz için bize yardımcı olacaklardı. Odaya girdiğimde, yardımcı kız da benimle birlikte geldi. Yirmilerinin başında olmalıydı. Esmer, kahverengi gözlü, uzun boylu ve hafif kilolu bir kızdı. Siyah saçlarını tek tek örmüş, hepsini arkada kalın tek bir örgü olarak toplamıştı.

"Adın ne?" diye sordum.

Ellerini önünde birleştirmiş, yere bakıyordu.

"Ensal Majesteleri."

"Bana majesteleri demene gerek yok. Ayrıca yüzüme de bakabilirsin."

Kafasını yerden kaldırıp bana baktı. "Böyle emir aldık, majesteleri."

"Kimseye söylemem."

"Teşekkür ederim ama bizzat prensimiz tarafından verilen emre karşı gelemem."

Prens Tonemun halkı tarafından gerçekten de seviliyordu. İnsanları ona bağlıydı, kimsenin görmeyeceği, duymayacağı zamanlarda bile.

Banyo yaptıktan sonra kurulanıp saçımı yapması için kendimi Ensal'a bıraktım. Saçımla uğraşırken onunla sohbet etmeye çalıştım ama benimle pek konuşmamıştı. Ayrıca ne yaparsam yapayım benimle bir kraliçeyle konuşuyormuş gibi konuşmaktan vazgeçmediği için daha fazla zorlamamıştım. Çünkü epey sıkıcı oluyordu.