KADER ATEŞİ / 7. BÖLÜM

27.8K 2.6K 285
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen :)

***

SHANNON

Jeff, özellikle son günlerde aklını çok karıştırıyordu. Önceki günleri düşündü. Belki de o her zaman böyleydi ve Shannon bunu yeni fark ediyordu. Daha önceleri düşünecek ve endişe edecek o kadar fazla şey olmuştu ki, Elena bile aylar sonra hislerinin yeni farkına varabilmişti. Rahat nefes alıp çevrelerinde neler olduğunu anlamaya yeni yeni başlamışlardı. Belki de kızların ve Jeff'in kuzenlerinin son zamanlardaki imaları arttığı için kafası karışmıştı. Jeff'in onunla ilgilendiği kesindi –özellikle Bella'nın kuzeninin arkadaşı Shanny ile flört etmeye çalıştığında Jeff'in verdiği tepkilerden sonra herkes bundan emin olmuştu- ama Jeff herkesle ilgileniyordu. Kızların çantasını taşıyor, yemeği ile ilgileniyor, herkesi koruması altına alıyordu. Nate gibi değildi. Nate'in Elena'ya olan hisleri barizdi. Elena'ya, kimseye davranmadığı gibi davrandığı herkesin bildiği bir şeydi. Nate'i yaklaşık on dakika gözlemleyen herkes, Nate'in Elena'ya aşık olduğunu rahatlıkla anlayabilirdi. O çok netti, Jeff ise karışık.

Yanında sessizce yürüyen Jeff'e baktı. Onun da aynı anda kendisine baktığını fark ettiğinde, ikisi de aynı anda bakışlarını farklı yönlere çevirdiler.

Jeff fazlasıyla yakışıklıydı. Aslında yakışıklı, onu ifade etmek için son derece zayıf bir kelimeydi. O daha çok gösterişliydi. Herkesin dikkatini çekecek harika bir vücuda sahipti. Henüz tanışmadan önce, onları şehirde gördükleri ilk gün Shannon'ın dikkatini çektiği gibi. Güçlüydü de. Hem vücut, hem element, hem de karakter olarak. Ama aynı zamanda küçük bir çocuk gibi sevimliydi. Ormanda siyah kurtlardan kaçtıktan sona, kurdun peşine düştüğü anı hala gülümseyerek anımsıyordu Shanny.

Ne düşünüyorsa onu söylüyordu. Hareketleri düşünülmüş değildi, doğaldı. Ne isterse onu yapıyordu, kimse umurunda değildi. Eğer acıktıysa ve ortada bir yemek varsa kimseye sormadan yemeye başlıyor, komik bir şey varsa etrafında kimin olduğunu önemsemeden kahkahalarla gülüyordu.

Shannon öyle yetiştirilmemişti. Her zaman ölçülü olması öğütlenmiş ve Shanny bundan nefret etmişti. Doğal olmak, arkadaşlarının yanında düşünmeden konuşup istediği gibi davranmak isterdi ama ne yazık ki mümkün değildi. Buraya gelmeden önce etrafında olan herkesin, en yakın arkadaşlarının bile kasıntı hareketleri, önceden düşünülmüş cümleleri vardı. Onların yanında hiçbir zaman rahat hissetmezdi. Onların yapaylığından nefret ederdi.

Shannon, Jeff'in içinde bir parça, ufacık minicik bir parça bile kötü niyet taşımadığını biliyordu.

Bir şeyler söylemek zorunda hissediyordu. Aklında ne söylemesi gerektiğini toparlarken, Jeff onu durdurdu. Ona sarıldığında, bir anlığına ne olduğunu anlamamıştı Shannon. Ta ki Jeff zarar görmemesi için onu sıkı sıkı sararken, sert bir şekilde bir ağaca çarpana dek.

Yere düştüklerinde Shannon'ı bir ağacın arkasına çekti.

"İyi misin? Bir şey oldu mu?"

"Asıl sana bir şey oldu mu?" diye sordu Shanny telaşla.

Kendinden emin bir şekilde gülerek, "Bana kolay kolay bir şey olmaz. Sen burada kal," dedi ve yanından ayrıldı. Shannon onu dinleyerek ağacın arkasından neler olduğuna baktı. Görünürde kimse yoktu. Jeff bağırdı. "Ortaya çık seni korkak!"

Sağ kolunu yana kaldırıp sola doğru hareket ettirirken, elinin işaret ettiği her yer alev aldı. Rakibini göremediği için her yeri ateşe verdi.

Orién : ANKA ATEŞİ | KADER ATEŞİ | KÜLWhere stories live. Discover now