44.Bölüm

35.8K 3.4K 706
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen :)

**

"Elena."

"Elena?"

Gözlerimi açtığımda Amy ile göz göze geldim.

"Günaydın," dedi gülümseyerek. "Derse geç kalmamalıyız. Oyunlar öncesi önemli şeyler söyleyebilirler."

Gördüğüm rüya ya da görüş her neyse, oradan ayrılmak istememiştim. Sonsuza kadar orada kalmak istiyordum. Annemin sesi hala kulaklarımdayken, ses tonunun yumuşaklığı ile sarmalandım. O kadar yumuşak, o kadar güzeldi ki; ağlamamı bile engelliyordu. Güzel yüzü hala gözlerimin önündeydi. Ancak sadece hatıraydı ve ben ölene dek hatıra olarak kalacaktı. Yalnızca anılarımda, yalnızca beynimin içinde.

Bir anda gerçek dünyaya dönmüş olmanın şokunu üzerimden atmaya çalışarak yataktan kalktım.

"İyi misin?" dedi Amy endişeli bir tavır ile. "Bir şey var sende bugün."

Gülümsedim. "Yeni uyandığım için hayatım. Bir şey yok yani."

" Sen öyle diyorsan," deyip işaret parmağını bana doğru uzatarak ekledi, "Ama gözüm üzerinde bunu bil."

"Tamam, gözünü üzerimden ayırma ki hiçbir şeyim olmadığını gör," dedim gülerek.

Hazırlandığımızda yemek salonuna gidip diğerleriyle buluştuk.

"Mümkün olduğunca gizli çalışmalıyız," dedi Nate kahvaltı yaparken. "Parkuru görmememiz için şehre inişlerimiz yasaklandı. O yüzden okulda çalışmak zorundayız. Yurdun arkasındaki ağaçlıkta, odalarda, sınıflarda, nereyi boş bulursak orada çalışmalıyız. "

İki hafta boyunca bayılana kadar çalışma günleri başlamıştı sonunda.

"Okul kalabalık boş yer bulmak zor olacaktır. Odalar da biraz tehlikeli değil mi?"

"Yanınızda biz olacağız. Yanlışlıkla bir yerleri yakmayı falan başarırsanız hemen müdahale edebiliriz."

"İsim ve sembol işi ne olacak?" diye sordu Jeff.

"Benim aklımda bir şey var," dedim. "Yalnız kalınca anlatmak isterdim ama bundan sonra boş bir vaktimiz olacağını sanmıyorum. İsterseniz şimdi anlatabilirim."

"Dersler bittikten sonra konuşabiliriz aslında," dedi Nate. "Nasıl olsa uygulama dersleri oyunlara kadar iptal edildi beş on dakika ayırabiliriz."

Ondan beklenmeyen bir hareketti doğrusu. Normalde olsa ne ismi, ondan daha önemli işlerimiz var, diye söylenmeye başlaması gerekiyordu.

"Öyleyse bahçede buluşuruz."

Dersler hiç ara verilmeden devam etmiş, normalden erken bitmişti. Derse girmeden önce kızlar aklımdaki sembolü öğrenmek için beni sıkıştırmıştı ama herkesin aynı anda öğrenmesini istediğimden söylememiştim.

Bahçeye çıkıp masamızda buluştuk.

Amy her zamanki gibi sabırsızdı. "Hadi artık söyle Elena yoksa şuracıkta bayılacağım."

"Kabul eder misiniz bilmiyorum. Eğer sizin de aklınızda bir şey varsa söyleyin, hep birlikte karar verelim."

"Tamam sen söyle önce, sonra varsa başkasının fikri onu alırız."

"Aslında benim aklımdaki isim ve sembol aynı. Anka kuşu."

"Bu harika bir fikir bence," dedi Shanny.

Bella anlamamış gibiydi. "Anka kuşunun ne olduğunu bilmiyorum."

Shanny cevap verdi. "Anka kuşu efsanelerde geçen bir kuş. Öleceğini anladığında yanar ve küllerinden yeniden doğar. Tıpkı Lily ve Elena gibi. İkisi de alevlerden tekrar doğdu," dedi Lily'e sarılırken.

Orién : ANKA ATEŞİ | KADER ATEŞİ | KÜLWhere stories live. Discover now