32.Bölüm

39K 3.6K 1.1K
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen :)

**

Ertesi gün son uygulama dersinde, birinci sınıflardan daha önce hiç dikkat etmediğim biri geldi yanıma. Elime hızlıca bir kağıt tutuşturup gitti. Kağıdı kimsenin görmemesine özen göstererek dikkatle açtım.

Dersten sonra kütüphaneye gel. C.

Artık harekete geçme vakti gelmişti. Bunu uzun süredir bekliyordum, planımı hayata geçirme vakti gelmişti.

Ders sonunda kızlara kütüphaneye gideceğimi,oradan da Lerin'in arkadaşlarının yanına uğrayacağımı söyleyip ayrıldım yanlarından.

"Söylediğim gibi, Caroline ona zarar verenin ben olduğumu anlatıyormuş. Herkese yayılmamış henüz ama yakında o da olacaktır," dedi Chris kütüphaneye girdiğimde.

Chris ciddi anlamda panik olmuş gibiydi. "Acele etmemiz gerektiğini mi söylüyorsun?"

"Aynen öyle. Birazdan şehre inecek."

"Peki adamın yanına gideceğini nereden biliyorsun?"

"O kolay kolay çarşıya gitmez çünkü burayı sevmiyor. Bugün olmazsa yarın şüpheli bir hareketi olacaktır inan onu çok iyi tanıyorum. Ama yine olmazsa başka yollar arayacağız."

"Boşa uğraşıyormuşuz gibi geliyor," dedim söylediklerini onaylamayarak.

"Bilmiyorum belki de.. Ama bunu yapmamız gerekiyor. Gidelim mi?"

"Ben önden giderim birlikte çıkmayalım."

Şehre doğru yürürken, "Güçlerin ne durumda?" diye sordu tam da beklediğim şekilde.

Hızlıca ve düz bir ses ile yanıtladım. "Seni ilgilendirmiyor."

"Bana güvenmediğini her saniye yüzüme vurmana gerek yok zaten biliyorum. Sadece muhabbet etmeye çalışıyorum."

Bir süre sessiz kalıp cevap vermedim. "Hiçbir şey olduğu yok," dedim en sonunda. "Ortaya çıkmıyorlar. Ne yaparsam yapayım olmuyor. Biraz araştırma yaptım bu konuda. Ortaya çıkmaları yıllar alabilirmiş hatta hiç çıkmayabilirmiş de. Sanırım benim sonum da öyle olacak." Tabii eğer kahin olsaydım.

"Öyle düşünme," dedi. Onu tanımasaydım ses tonundan gerçekten de bana destek olduğunu çıkarabilirdim. Ama onu tanıyordum. "Sonuçta sana saldıran adama karşı kullanabildin."

"Son anda. Hem çok ufak bir şeydi o. Alev bile değildi. Onun dışında da bir şey olmadı zaten."

"Umarım her şey istediğin gibi olur."

"Umarım." Olacak.

Çarşıya kadar sessizce yürüdük. Ara sokaklardan birine girip neredeyse hiç konuşmadan kırk beş dakika kadar bekledikten sonra, Caroline göründü. Ağır ağır dolaştı, bir kaç dükkan gezdi ve okula geri döndü. Biz de arkasından tabi.

Ertesi gün okuldan çıkmadı. Sonraki gün arkadaşlarıyla sahilde dolaştılar. Bir sonraki gün ise diğer boyuta geçtiler.

Kızlar sürekli olarak neler olduğunu sorsalar da, merak etmemelerini ve bana güvenmelerini istediğimde üzerime gelmiyorlardı. Eğer olanları şu an anlatırsam büyük yaygara kopacağından emindim. Belki daha sonra onlara anlatmadığım için kızacaklardı ama, bana hak vereceklerdi. Bunu yapmak zorundaydım. Artık vakti gelmişti.

Nate ve kuzenleri ise her geçen gün baş sürtük ve mini boylarıyla daha yakın oluyordu. Hatta bazen yemekten sonra birlikte takıldıkları bile oluyordu.

Orién : ANKA ATEŞİ | KADER ATEŞİ | KÜLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin