İnat

5.2K 329 959
                                    

Mor ve Ötesi - Araf

Mutfakta laboratuvardaki herkesle birlikte oturmuş öğle yemeklerimizi yerken aklımı hala iki gece öncesinden alamıyordum. Gereğinden fazla mı bırakmıştım kendimi? Duru uyanmasa ne olacaktı mesela? Öpüşecek miydik? Düşüncesi bile midemin kasılmasına sebep oluyordu. Parmaklarının o narin, incitmemeye çalışır gibi tenimde gezmesi, gözlerinin koyuluğu, sıklaşan nefesleri... Ama bunları çok iyi biliyor oluşu engelliyor sürekli o düşüncelerle çok fazla uğraşmamı. İyi ki de engelliyor belki. Çünkü engellenmiş haliyle bile halim baya harap.

Sesli bir nefes verip tabağımdaki balığa işkence etmeye devam ederken duyduğum isimle başımı tabağımdan o kadar ani kaldırdım ki Gizem'in fark etmemiş olmaması için bildiğim bütün duaları etmeye başladım. Neyse ki Gizem Aynur ablanın Barış hakkındaki sorularını yanıtlamakla meşgul olduğundan benim adamın adıyla bile aptallaştığımı görmedi.

-.. Yok senin kıza olmaz Aynur abla. Onu sormaya çalışıyorsan yani.

Gizem boşuna bebeğim olmadın ilk günden tabi!

Aynur abla bozulmuş bir şekilde Gizem'e döndü, "Niye yakıştıramadın mı benim kızımı Barış'a?".

Ben yakıştıramadım Aynur abla, olmaz o .

Gözlerim heyecanla Gizem'e döndüğünde Gizem'in güldüğünü görmemle nedense içimi bir sıkıntı sardı. Çok değil, iki saniye sonra da sıkıntı sarmasının sebebini öğrendim, "Yok ne alakası var Aynur abla? Barış herhangi birine yakışmaz. Çok çapkındır. Yani sabit sevgilisi olduğunu duymadım görmedim ben hiç. Bal arısıdır kendisi, ondan bundan şundan... Ondan diyorum.".

Midem mi bulanıyor benim? Gizem'in tüm kelimeleri teker teker yumruk olmuş da mideme çalışmışlar gibi hissediyorum şu an.

Nefesim boğazımda kocaman bir yumak oluşturmuş ne içeri ne dışarı çıkabiliyordu sanki. Kızardığımı hissedebiliyordum. Bir yandan kendime bu kadar çabuk kendimi bıraktığım için kızarken diğer taraftan da...

Diğer taraftan ne Elçin? Barış'a kızıyorsun? Mesela niye? Adam sana çapkın olduğuna dair her türlü belirtiyi gösterdi. Sen atladın balıklama adamın kucağına. Duru olmasa ne olacaktı kimbilir. Aferin Elçin aferin!

-Elçin?

-Efendim?

-İyi misin sen? Niye kızardın bu kadar?

10 saniye önce 10 yıllık gelecek hayallerimi yıktığın için Gizem.

-İyiyim iyiyim. Balık dokundu galiba. Size afiyet olsun.

Tabağımdaki balığı çöpe atıp tabağımı yıkadım. Ofise geçtiğimde sanki dakikalardır nefes almıyormuşum gibi derin bir nefes aldım. Kendime bunu yapmayacaktım. Drama yaratmaya da gerek yoktu zaten. İki kere görüp bir kere saçımı okşamış bir adam için depresyona falan girmem çok saçma olurdu. Hele ki benim gibi bir kız için. Kendi kendimi onaylar gibi başımı sallarken telefonumu elime aldım. Gizem'in ofise damlamasının an meselesini olduğunu bildiğim için hızlı bir şekilde Begüm'ü aradım.

CapellaWhere stories live. Discover now