Kumsal

1.7K 164 290
                                    

Ana Cristina - Lovin' You

Merhabalaaaaaar! 

100 olmuşuz efenim! Ne ara o kadar bölüm geçti 100. bölüme geldik ben hiç anlamadım emin olun. Umarım sizde de durum aynıdır. Okuyan gözlerinizi, yorumlayan parmaklarınızı, seven kalplerinizi severim ve teşekkür ederim ❤️

İyi ki varsınız! İyi okumalar

"Yavaş oğlum yavaş!" diyerek elimden içkimi aldı Eren, "Öldürmek mi istiyorsun kendini? Hem de bu gece?". Uzanıp elindeki bardağı çektim gülerek. Kaşlarım keyifle yukarı kalkarken "Hiç öyle bir niyetim yok." dedim, "Yarını görmeden ölemem.". Ateş elindeki bardağı benimkine hafifçe vurarak "Zaten ölürsen" dedi keyifle, "Kızıl seni canlandırıp tekrar öldürür, emin ol.".

"Yapar.", "Of Elçin'in o sinirli halini getirdim de gözümün önüne...", "Yengem acımaz valla." gibi cümleler havada uçuşurken Elçin'in bütün arkadaşlarımı nasıl bu kadar etkilediğini düşünerek güldüm. Çok değil bir buçuk yıl önce düzenli bir yaşamı olmayan, düzenli olması için de en küçük bir hevesi olmayan bir adamdım. O dağınıklıktan, kaostan gayet memnundum. Hiçbir yere ya da hiç kimseye bağlı değildim. Kafama eserse giderdim, kafama eserse kalırdım. Kimse yoktu beni bağlayan. Ve bu halimden de oldukça memnundum. Hatta asla bunun tersini isteyeceğimi de düşünmezdim.

Öyle düşünmezdim ki Eren gibi 'sakin' arkadaşlarımı anlamakta zorluk bile çekerdim. Nasıl böyle bir yaşamda isteyerek kaldıklarını anlamazdım. Nasıl tek bir kişinin hayatlarını değiştirebildiğini ya da hayatını tamamen bir kişiye göre düzenleyebildiklerini asla anlamazdım. Anlamamanın dışında çok da saçma gelirdi aslında. Benim yaşamım güzeldi, eğlenceliydi, heyecanlıydı ve hiçbir şeye değişemezdim bunu.

Değişmezdim de muhtemelen uzun bir süre. Elçin'i tanımasaydım tabi... "Daha sıkılmamışsın demek." demişti bana ilk kez uzun uzun konuştuğumuz gece. Farkında bile değildik oysa ikimiz de aslında sıkılmayı bırak o yaşamı çoktan bırakıp Elçin'e göre şekillendiğimin. Okurduk, izlerdik ya da dinlerdik böyle 'hikayeleri' aslında sürekli. Bana çok bayat gelirdi bunlar. Saçma, komik ne derseniz işte. Öyle tuhaf gelirdi. Günün birinde içinde bulunacağımı hatta başrolü olacağımı hiç düşünmediğimdendi muhtemelen.

Bana biçilen bu role bayılmıştım ama. Hiç beklemediğim şekilde, 'o' adam olmak için doğmuşum gibi bayıldım hem de. Evet geçmişimden utanmıyordum. Geçmişimi seviyordum hatta. O zaman onu yaşamam gerekiyordu çünkü. O zaman öyle mutluydum. Belki farkında olmadan insanları mutsuz etmiştim de ama kim kendini yaşamaya çalışırken başkalarını üzmüyordu ki zaten? Geçmişim beni neysem o yapmıştı. Geçmişim sayesinde belki de bu kadar tutkulu, büyük, rüya gibi bir aşk yaşıyorduk Elçin'le. Geçmişim beni Elçin'e hazırlamıştı ve ben bundan çok memnundum. Şimdi hayatım boyunca tek bir insana göre şekillendirebilirdim istediklerimi. Çünkü asıl istediğim o insanın hep hayatımda olmasıydı, gerisi çok da önemli değildi.

Kendi kendime kendi halime sırıtırken omzuma sertçe atılan kolla döndüm sağıma. "Ne zamandı lan gelip kapıma ağladığın?" diye sorduğunda boşluğuna bir dirsek attım Eren'in. Ama canının acısını boşverip sırıtmaya devam etti sadece. "Abi yok bir etki falan abartma! Sadece neden soğuk onu merak ediyorum. Yani alışkın değilim ya böyle olmasına." diye taklidimi yaptığında ben de katıldım sırıtmasına. "İyi ki sana gelmişim o gece." diye itiraf ettiğimde "Eh gelmesen hala sürtüyordun bir yerlerde." dedi umursamaz bir şekilde omuzlarını silkerek, "Arada Elçin'i hatırlayıp kendini kaybedene kadar içip ağlardın falan bana yine.".

"Ağlardın demezsek yalnız sürekli!" dedim biraz tehditkar ama bu sefer de Eren'in sarılmadığı omzuma bir yumruk yiyerek susturuldum. "Abi ben aşık oldum ya." diye gelmesine hiç şaşırmadım. Demir herhangi bir şansı kaçırmadan dalgasını geçecekti zaten, daha azını beklemiyordum. "Oğlum sayıyla mı verdiler sizi bana ya?" diyerek iki yanıma baktım ama hiç umurlarında olmadı. Demir yüzünü ağlamaklı bir hale sokup "Beni evden kovdu." derken Eren "Bence beni sevmiyor ya ne alakası var." diye dalgalarına devam ettiler.

CapellaWhere stories live. Discover now