Beyaz

1.4K 91 40
                                    

Cigarettes After Sex - Nothing's Gonna Hurt You Baby

-Böyle surat mı asacaksın hep bebeğim?

Derin bir nefes alarak başımı camdan Barış'a doğru çevirdim. Yüzümdeki ifadenin muşmulalığını o an fark edip gülümsemeye çalıştım ama çok başarılı değildim sanırım. Çünkü biraz önce bana sitem eden kendisi değilmiş gibi hafifçe gülümseyip yüzümü ellerinin arasına aldı bebeğim. Burnumun ucuna bir öpücük bırakıp "Bebeğim ama böyle olacaksan g-" diye lafa başladı ama "Tamam tamam!" diyerek oturduğum yerde dikleştim, "Tamam düzeldim bak. Asmayacağım suratımı.".

Gözleri bir süre yüzümde bir şeyler aradı ve sonunda bulmuş olacak ki gülümseyerek arkasına yaslandı, "Amaaaa?". Kıkırdayıp "Yok aması." dedim ama tekrar "Amaaa" demesiyle uçaktaki birkaç kişinin bize bakmasına sebep olacak bir kahkaha attım. "Söyle söyle" dedi gülerek, "Nasıl olsa şimdi sessizliğe gömülüp iki dakika sonra 'Ama Barış...' diye döneceksin bana.".

Nasıl da bilir beni!

"Tamam." diyerek bedenime Barış'a doğru döndürdüm, "Zaten normalde bir yerlere gidip onu arkamda bırakınca üzülüyorum ama hamileliğimden beri iyice düşkündü bana. Yalnız kalmış hissedecek kendini. Kötü hissettim işte onu öylece bırakıp gidince.". Çok ciddi bir şekilde dudaklarını büzerek başını salladı bir süre. "Anladım." dedi sonrasında, "Ama bahsettiğinin bir kedi olduğunun ve maması verildiği sürece ortam da sıcak olduğunda kim yanındaymış falan çok farkındasın değil mi bebeğim?".

Koluna hafifçe vurup kıkırdadım ama duramadım tabi yine. "Aslında öyle değil." diye lafa başladığımda meraklıymış gibi gözükerek bana döndü, "Nasıl o zaman bebeğim?". Boğazımı temizleyip "Beni seviyor kedi bey bir kere. Ben yoksam özlüyor. Ben gidersem üzülüyor. Yani senin için belki durum aynı değil ama şu an üzgündür eminim. Hem depresyona bile giriyorlar Barış." diye açıklama yapmamla bakışlarını yere çevirip düşünür gibi yaptı bir süre. "Biliyor musun?" dedi sonra yavaşça başını kaldırırken, "Çok haklısın bebeğim. Uçaktan indiğimiz gibi Türkiye'ye dönüş uçağı arayalım mı?".

"Ya salak!" diyerek başımı pencereye döndürdüm kıkırdayarak. Ama bir anda aklıma gelenle hızlıca bebeğime döndüm tekrar "Barış!" diyerek. Güzel gözlerini gözlerimin içine dikip "Söyle huysuzum" dediğinde gülümsedim kızmak yerine. Zira haksız değildi, baya huysuzluk yapıyordum şu an. "Ben bu tatile gittiğimiz için çok mutluyum biliyorsun değil mi?" diye sorduğumda biraz kararsız iki yana eğdi başını. "Bilmiyorum ama bilir gibiyim." der gibiydi daha çok. Haksız da değildi. Surat asıyordum çünkü. Kesinlikle amacım bu değildi ama asmıştım yani sonuçta.

Gönlünü almak ister gibi çenesinin altına ıslak bir öpücük bıraktım ve fısıldadım, "Çok teşekkür ederim bu doğum günü hediyem için Barış Tekin.". "Çok önemli değil Elçin Tekin." diye cevap vermesine gülüp elini karnıma kendi elimi de onun elinin üstüne koydum yavaşça, "Minnak asla hatırlamayacak olsa da... İlk tatilimiz hep beraber. Ve hep istediğim yere gidiyoruz. Teşekkür ederiz babası.". "Ohooooo!" diyerek kolunu yavaşça kurtardı elimden şaşkın bakışlarım arasında, "Daha hanım kızımız dünyaya gelmeden annesi tarafından babasına karşı kullanılıyor. Bu iş böyle olmaz Elçin hanım! Madem kullanılacak ben de kullanırım. Ve o zaman üzülen sen olursun bak!".

Eğer kendimi serbest bıraksaydım bu sefer bir iki kişi değil baya bir kişi bana döndürürdü bakışlarını kahkahamla. Ama kendimi durdurmak için Barış'ın omzuna gömdüm yüzümü gülerken. Kızarmış bir yüzle başımı kaldırdığımda "Tehdit komik mi geldi?" diye sormasıyla biraz daha kıkırdadım. Nefesimi bulmaya çalışırken "Yok" dedim başımı boynuna gömüp bir öpücük alırken, "Çok tatlı geldi sadece. Ben şimdiden hazırım kızımın sana aşık büyümesine zaten.".

CapellaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin