10. Bölüm

6.2K 292 29
                                    

Selim bir ara denize doğru bakınca biraz açıkta küçük bir teknenin beklediğini görmüştü. Anlaşılan bu tekne gözcüydü ve durumu Mehmet Bey'e bildirmek için olan biteni izliyordu.

- Kuzen şuradaki tekneye bak.

- Hani nerede?

- Bak biraz açıkta, ışıklarını söndürmüş.

- Şimdi gördüm, gözcülük yapıyor. Ama işler hiç de umdukları gibi gitmedi. Şimdi geri dönüp harekatın iptal olduğunu söylerler.

- Başarısız olduklarını öğrenince o herifin yüzündeki ifadeyi görmek isterdim.

- Ben de kuzen, ama belli ki bu herif bize rahat vermeyecek. Yeni bir strateji geliştirmemiz lazım.

- Doğru söylüyorsun. Öncelikle kadın ve çocukları daha korunaklı bir yere yerleştirelim. Kıyıdaki binalarda silahlı adamlar bulunsun.

- Bu geceyi kazasız belasız atlatalım da yapmamız gereken çok iş olacak.

- Merak etme bundan sonrası kolay baksana nasıl tutuştu hepsi.

Alevler bahçedeki zombilerin neredeyse tamamına sıçramıştı. Zombiler ilk başta ateşten pek etkilenmiyormuş gibi gözükseler de bir süre sonra ateş hastalıklı beyinlerine ulaşınca bu onların son aylarda yaşadıkları büyük acıların sonu oluyordu. Selim bazen bir ilaç bulunup bulunamayacağını düşünüyordu. Hastalığın aşıyla bulaştığı kişiler için bir umut olabileceği Selim'in aklına bazen geliyordu ama bu yine de pek olasılıklı gözükmüyordu.

Bu sırada İsmail koşarak tankerin yanına gelmiş ve yukarıdaki Selim ve Fırat'a seslenmeye başlamıştı.

- Selim abi, Fırat abi!

- Söyle İsmail.

- Abbas abi, ne yapalım içeri girelim mi diye soruyor?

- Boşuna riske girmeye gerek yok, zaten alevler onların çoğunun icabına bakacak on beş dakika daha bekleyip sonra içeri girsinler, kalanları rahatça hallederler, işi kurşun harcamadan halletmeye çalışsınlar.

- Anladım abi, siz ne yapacaksınız?

- Biz de gidip diğerleri ne yaptı ona bir bakalım sonra tekrar buraya döner ne yapacağımızı konuşuruz.

- Eyvallah abi.

Selim ve Fırat tankerden indikten sonra Savaş'ı da alarak otoparktaki arabalardan birine binmişler ve Barbaros bulvarından yukarı doğru ilerlemeye başlamışlardı. Cemal ve Fuat insanları büyük ihtimalle güvenlik altına almış oldukları otellerin birisine götürmüşlerdi. Yollarına çıkan ilk otel Conrad oteldi. Selim direksiyonu sağa kırmış ve arabayı beş yıldızlı otelin önüne çekmişti. Kapıda iki tane nöbetçi bekliyordu. Nöbetçiler arabayı görünce önce silahlarına davranmış fakat araba durup içinden Selimler inince silahlarını indirip gülümsemişlerdi.

- Hoş geldiniz abi, sorun çözüldü mü?

- Çözüldü sayılır, Cemal abiler burada mı?

- Evet abi herkes burada.

Selim, Fırat ve Savaş yakınlarını bulunca rahatlamışlardı. Döner kapıdan içeri girmişlerdi. Otelin lobisi hala ihtişamını koruyordu. Aşağı yukarı herkes lobide oturuyordu. Bazıları uykuya daha fazla dayanamayarak oturduğu yerde uyuyakalmıştı ama çoğu uyanık bir halde haber bekliyordu. Selimleri ilk gören Nalan Hanım olmuştu.

Zombiler İstanbul'daWhere stories live. Discover now