Bölüm 50

15.6K 476 25
                                    

Fuat yattığı yerden doğrulup eliyle boynunu ovuşturmaya başlamıştı. Kısa bir süre sonra yerinden kalktı ve banyoya yöneldi. Bu arada Savaş mutfakta atıştırmalık bir şeyler hazırlıyordu.

- Günaydın, yardıma ihtiyacın var mı?

- Esra, sen niye uyandın?

- Bu durumda uyumanın mümkünü var mı Savaş? Sürekli kabus görüp durdum. Uyumak beni çok daha fazla yordu. Her gözümü kapadığımda onları karşımda görüyordum.

- Haklısın ama yine de dinlenmen lazım.

- Bu duruma alışıp rahat bir uyku uyumak epey zaman alacak. Neyse yardıma ihtiyacın var mı?

- Yok hallettim. Aslında çay olsa iyi olur ama şimdi uzun sürer.

- Niye uzun sürsün. Su ısıtıcıya biraz su koyarız sonrada termosa 2 poşet çay attık mı tamamdır. Hazır elektrik varken faydalanalım. Bundan sonra ne zaman kullanabiliriz bilmiyorum.

- Doğru söylüyorsun. Ama belki adaya gidince bir jeneratör bulabiliriz.

- Umarım öyle olur. Hadi sen şunları al çık yukarı ben de çayı alıp gelirim. Sizin konuşacağınız şeyler vardır.

- Teşekkürler Esra.

Savaş hazırladığı yiyecekleri bir tepsiye yerleştirdi ve üst kata çıktı. Selim masanın başında düşünceli bir şekilde oturuyordu. Savaş tepsiyi masaya bırakıp yiyecekleri masaya yerleştirirken Fuat da gelmişti.

- Soframız da epey güzel. Valla yiyecekleri görünce anladım ki karnım epey acıkmış.

- Abi kolay mı, kaç saattir nelerle uğraşıyoruz. Hadi başlayalım. Hem çay da geliyor.

- Deme yahu?

- Esra’yı uyku tutmamış, size çay yapayım dedi.

- Bir şeyler yiyip üzerine çayımızı da içtik mi, valla karşımızda kimse duramaz. Değil mi Selim? Selim, ne düşünüyorsun sen?

- Kafamda bin tane soru var be abi, üstelik sizi de riske atacağım. Hem belki de…

- Aklına kötü şeyler getirme Selim, hem sen de hiç üstüne vazife olmadığı halde bizim için neler yaptın. Bizim için sakın endişelenme biz kendi rızamızla geliyoruz. Değil mi Savaş?

- Aynen öyle, Selim ve Cemal abi bize yardım etmeselerdi, ben ve Esra çoktan ölmüştük. Üstelik sen planının bu olduğunu bize baştan anlattın, biz de kabul ettik. O yüzden sıkma canını.

- Sağ olun, içimi rahatlattınız. Bir şeyler yer yemez, hemen motora atlar kıyıya çıkarız. Bir yelken okulu var, küçükken bir süre ben de gitmiştim. Kıyıya oradan çıkarız. Ondan sonra dikkatli olursak, bu işin üstesinden geliriz.

Zombiler İstanbul'daHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin