Zombiler İstanbul'da

Bölüm 24

Dairenin kapısını aralayarak dışarı baktılar, ortalık sessizdi. Hızla merdivenlerden indiler apartmanın dış kapısından dışarıya baktılar, biraz ilerde 2 tane zombi bulundukları tarafa doğru geliyordu fakat onlar gelmeden minibüse binecek zamanı bulabilirlerdi.

-    Hadi abi hızlı olalım.

Hızlıca dışarı çıktılar ve hemen apartmanın ününe park edilmiş olan minibüse bindiler.

-    Hadi Savaş gidebiliriz. Üst sokaktan dönüp tekrar ana caddeye çıkalım.

-    Tamam, halledebildiniz mi?

-    Biraz zor oldu ama hallettik.

-    Dükkanın sahibi de belki bizimle gelmek ister diye düşünmüştüm.

Cemal soruyu soran Filiz’e üzüntülü gözlerle bakarak başını iki yana salladı. Filiz durumu anlamış ve konuyu kapatmıştı.

-    Şu diğer arabadaki insanlardan hiç bahsetmediniz. Onlar da bizimle mi geliyor?

-   Evet, onlar da gidebilecekleri bir yer arıyorlardı. Bizim planımızı duyunca onlara da mantıklı geldi ve bizimle gelip gelemeyeceklerini sordular ben de kabul ettim.

-    Nasıl insanlar peki?

-   Oldukça kültürlü ve entelektüel insanlara benziyorlar ama şimdilik sadece isimlerini biliyorum. Fuat, Rasim ve Dilek, korunaklı bir yere vardığımızda sohbet etmek için çok zamanımız olacak. Bu arada tekneyi bu taraftan bulmamız lazım. Çünkü köprü kullanılamıyormuş.

-   Bu kötü bir haber mi?

-  Aslında pek de kötü değil, nasıl olsa bir tekne bulacaktık. Hem denizden seyahat etmek karadan seyahat etmekten daha güvenli, silah işini hallettikten sonra Kuruçeşme tarafına gidip bir tekne bulabiliriz.

-   Ben de biraz tekne kullanmasını bilirim.

-   Bu iyi işte Savaş, ben de biraz bir şeyler biliyorum. İkimiz birlikte bu işin altından kalkabiliriz.

Selim kafasında yapacaklarını oturtmuş ve biraz daha rahatlamıştı. Bir de ailesini sağ salim kurtarabilirse önüne daha rahat bakabilecekti. Şansları yaver gitmişti ve bir aksilik yaşamadan tekrar ana caddeye inmişlerdi.

-   Bak evlat şuradaki dükkan, onun önünde duralım.

Savaş kısa bir süre sonra yavaşladı ve etrafa göz gezdirdikten sonra av malzemeleri satan dükkanın önüne minibüsü park etti.

- Çok dikkatli olmalıyız. Cemal abi, sen, ben bir de öndeki arabadan bir kişi daha alırsak bu işi halledebiliriz. Siz de buradan etrafı kontrol edersiniz.

-   Selim ben de gelebilirim.

-  Gerek yok Filiz, hem burada kalırsanız tehlikeli bir durum olursa bize yardım etmeniz daha kolay olur. Filiz, evde büyük bir spor valizi vardı, onu aldın mı?

-   Evet aldım ama içinde ufak tefek bir şeyler var.

-   Çok bir şey yoksa boşaltıp verir misin? Gerçi içerde işimizi görecek bir şeyler vardır sanırım ama yine de kendimizi garantiye alalım.