Bölüm 23

15.2K 587 53
                                    

-    Bu ne biçim iş yahu bizde kafamıza birer tane sıkıp kurtulsak mı?

-    Sakin ol Cemal abi bu günlerde geçecek, hem senin gibi birisine pes etmek yakışmaz. Hem bak Nalan hanımı yollara düşürdün. Şimdi onu kendi başına bırakmak olmaz.

-   Doğru söylüyorsun evlat ama bir gün de kaç küsür yıllık iki arkadaşımı kaybettim. Üstelik birini kendim öldürdüm.

-    Biliyorum zor Cemal abi, ben de iki arkadaşımı kaybettim bu gece, belki de daha bir sürü sevdiğim insan öldü. Ama hızlı davranmazsak sevdiklerimizden geriye kalanları da kaybedebiliriz. O yüzden bir an evvel şu dükkanın anahtarlarını bulmalıyız.

-     Haklısın evlat, belki cebinde olabilir. Sen bir bak.

Selim koltukta cansız duran adamın ceplerini yokladı ama anahtarlar yoktu. Adamın yanına düşmüş tabancayı yanına aldıktan sonra içeri taraflara yöneldi.

-    Cemal abi sen kapıyı kolla ben içerilere bakayım, gafil avlanmayalım.

-    Tamam Selim sen rahatça ara ben buradayım.

Selim hızla içerdeki odalara doğru gitti. İlk 2 oda da aradığını bulamadı. En dipteki yatak odasına girdiğinde tuvalet masasının üstünde anahtarları gördü. Anahtarları alıp cebine yerleştirdikten sonra dolaplara da bir göz gezdirmeye karar verdi. Ne de olsa adam av malzemeleri satıyordu, kendine ait silahları olması da mümkündü. Kısa bir süre arandıktan sonra aynalı dolabın içinden 2 tane tabanca ve bu tabancalara ait 2 kutu da mermi bulmuştu. Tabancaları ve mermileri mutfaktan bulduğu torbanın içine koydu ve girişte bekleyen Arnavut Cemal'in yanına geldi.

-     Cemal abi anahtarları buldum. 2 tane de tabanca buldum hadi bir an evvel gidelim.

-     Selim bu anahtarlar yeterli olmayabilir.

-      Nasıl yani?

-   Demem o ki bu anahtarlarla dükkanın içine gireriz. Ama hatırladığım kadarıyla, silahların bulunduğu odaya girmek için anahtarın yanı sıra Cafer'in parmak izi gerekli olacak.

İkisi de yapılması gereken şeyin ne olduğunu biliyorlardı. Cemal belinden palasını çıkartarak Selim'e uzattı. Selim palayı alıp hızla salona cesedin başına gitti. Adamın baş parmağını yandaki sehpanın üzerine uzattı ve palayı kaldırıp hızla indirdi. Adamın baş parmağı kopmuştu. Selim adamın ceketinin cebinden görünen mendili aldı ve parmağı bu mendilin içine koyarak katladı ve silahların bulunduğu torbanın içine koydu.

-    Hadi abi aklına yeni bir şey gelmeden buradan gidelim.

 -    Gidelim evlat, gidelim.


Zombiler İstanbul'daDonde viven las historias. Descúbrelo ahora