Bölüm 57

12.1K 429 21
                                    

Bu sırada Mert yine dışarı fırlamış ve annesinin bacağına sarılarak konuşmaya başlamıştı.

-  Anne ne olur biz de onlarla gidelim. Burada çok canım sıkılıyor.

Selim ekiplerine 2 kişinin daha katılacağını anlamıştı ve kendini bu grubun lideri olarak hissettiğinden konuşma ihtiyacı duymuştu.

- Annem doğru söylüyor Lale hanım, dediğim gibi burada kalmak şu anda daha güvenli gibi gelebilir ama bir süre sonra çok zor durumlarda kalabilirsiniz. Hem bakın Mert de burada çok sıkılmış.

Selim sözlerini bitirirken annesinin bacağına sarılmış olan Mert’e gülümseyerek göz kırpmıştı. Mert de Selim’in bu hareketine gülümseyerek karşılık vermişti.

- Bence de bizimle gelmeniz en doğru karar olur Lale hanım, hemen en gerekli eşyalarınızı toplayın da bir an evvel yola çıkalım.

Bu konuşan Fırat’tı ve nedense Lale Fırat’ın sözlerini dinlemiş ve hemen içeriye geçip eşyalarını toplamaya başlamıştı. Selim Fırat’ın bu yeteneğine her zaman büyük hayranlık duyardı. Kendisiyle aynı şeyleri bile söylese, Fırat söyleyiş tarzıyla ve en usta seslendirme sanatçılarını aratmayan ses tonuyla insanları etkilemeyi başarır ve istediğini yaptırırdı. Tabi bir de işi gereği bu konu da eğitim almış olma ihtimali çok yüksekti. Fırat  bir diplomattı ve uzun süredir yurt dışında çeşitli yerlerde görev yapıyordu. 

-  Anne siz hazır mısınız?

- Biz hazırız oğlum, gerekli her şeyi aldık. Ama istersen sen bir de kendi odana bak, belki almak istediğin bir şey olur.

Ailesi Selim’in odasını hiç bozmamış, aynı şekilde muhafaza etmişlerdi. Oda da çocukluğuna dair bir sürü eşya bulunuyordu. Selim bir an düşündü ve bir daha bu evi hiç görememe ihtimalinin farkına vararak hızla odasına gitti ve anılarını hiçbir zaman unutamayacağı birkaç parça eşyasını odada ki spor çantasına koyarak geri geldi.

- Fuat abi biraz saçma gelecek belki ama şu an farkına vardım. Benim hiç kıyafetim yok, sadece bu üstümdekiler var.

Savaş’ın bu sözleri hepsini gülümsetmişti. Ama bu gerçekten de Savaş için bir sorun olabilirdi.

- Aslında bizim apartmanın altında güzel bir butik var. Belki oradan bir şeyler bulabilirsin. Hem apartmanın içinden girişi de var.

- Yahu ben de oranın anahtarı var. Apartman yöneticisi olduğum için tehlikeli bir durumda kullanmam için bana yedek anahtar vermişlerdi. Ama şimdi emanete hıyanet etmek gibi olmasın?

- Emaneti mi kalmış Kemal, kıyamet kopuyor sen hala daha emanet diyorsun. Ver anahtarı da gitsin çocuk üstüne başına bir şeyler bulsun.

Kemal Bey girişteki dolapta asılı duran anahtarların arasından birini seçip çıkardı ve Savaş’a verdi.

- Ben de seninle geleyim Savaş, Selim biz sizi apartmanın girişinde bekleriz.    

- Tamam Fuat abi siz yine de tedbiri elden bırakmayın.

- Sen merak etme, hadi Savaş gidelim.

Zombiler İstanbul'daTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang