Bölüm 35

14.5K 561 69
                                    

Selim ve Savaş hızla minibüse doğru yollandılar, Savaş yine şoför mahalline, Selim de arka tarafa geçmişti.

-    İşte geldik. Senin ilacı buldum Rasim abi şimdi rahatlayacaksın.

-    Sağol Selim senin hakkını ödeyemem.

-   Ödeşmek için bir sürü fırsatın olacağına eminim Rasim abi, hadi şimdi işimize bakalım.

Selim hızla şırıngayı ve Rasim’e vereceği ilacı çıkarttı. İlacı şırıngaya çektikten sonra koluna iğneyi yapmıştı. Daha sonra sargısına bakmış ve sargının büyük bir kısmının kan içinde olduğunu görmüştü.

-   Yarayı temizleyip bir de sağlam bir sargı yaptık mı, işlem tamadır.

Savaş yola devam ederken Selim kısa sürede işini bitirmişti. Selim’in çalışmasını seyreden diğerleri yanlarında bir doktor olmasının ne büyük bir şans olduğunu düşünmüşlerdi.

-  Tamadır Rasim abi şunu da boynuna asalım, tamam kolunu da şuraya sokarsan çünkü aşağı sallamamak önemli, tamam harika oldu.

-   Teşekkürler Selim.

-    Harikaydın Selim.

-    Abartma Filiz.

-    Abartmıyor, abartmıyor gerçekten de müthiş bir iş başardın. Bir tek bu değil olayların başından beri bizi ayakta tutan sesin evlat, sen olmasan hepimiz ne yapacağımızı şaşırıp ortada kalmıştık.

-    Cemal Bey çok haklı Selimciğim Allah senden razı olsun evladım.

-    Utandırıyorsunuz beni.

-    Ben ve Esra’da yaşamımızı sana ve Cemal abiye borçluyuz Selim. Teşekkürler.

-   Tamam canım abarttınız ama, hepimiz birbirimize yardım ediyoruz. Ben de sizler sayesinde bunları yapabildim. Tek başıma ben de hiçbir şey beceremezdim. Neyse biz yolumuza bakalım. Savaş Kuruçeşme’de teknelerin demirlendiği bölüm var ya oraya gideceğiz. Ama yoldan biraz uzak kalıyor sanırım.

-  Kullanmayan bilmez ama teknelerin olduğu kısma arabayla kadar gidilebilen bir yol var, bizim kanal sahibi teknesinde bir parti vermişti o zaman araba teknenin önüne kadar götürmüştü.

-    İşte bu çok iyi oldu.

Tek tük arabalar geçiyordu. Caddeler boştu fakat ara sokaklardan bağırış çağırışlar duyuluyordu. İlerde caddenin ortasında bir grup vardı ve yaklaştıkça üstlerindekilerin asker kıyafeti olduğu anlaşılıyordu.  Ama hareketleri hiç normal değildi ve düzensizlerdi.

-   Selim baksana şu yolun ortasında askerler var sanırım, işler yavaş yavaş düzeliyor galiba, ne dersin?

Selim yola bakmış ve askerleri görmüştü. Durum tam tahmin ettiği gibiydi.

-  Savaş sakın durma bu askerler hastalığa yakalanmış. Acil durum yayının da söylemişlerdi. Askeriye’de bir salgın olmasın diye bu aşı bütün askerlere yapılmış. Yani bütün askerler hastalığa yakalanmış durumdalar sanırım.

-    O zaman tam sıçtık be abi…

Savaş kendini tutamayarak argo konuşmuş daha sonra yanında oturan Nalan hanımı görünce utanmıştı.

-   Affedersiniz bir an boş bulundum. 

-   Af dileme evladım, söylenecek başka bir şey kalmadı. 

Zombiler İstanbul'daWhere stories live. Discover now