Onlar sohbete dalmışken Savaş yanlarına gelmişti.
- Günaydın Cemal abi.
- Günaydın Savaş, nasılsın evlat?
- İyiyim abi, Fuat abi bak sana şu dürbünlü tüfeği getirdim. Uzaktan işlerini bitirirsin.
- Bak bu çok iyi oldu. Bir arkadaşımda vardı bu tüfekten çok harika bir alettir.
- Bu işlerden anlıyorsun ha?
- Şaşırdın değil mi Cemal? Savaş’la Selim’e de anlattım. Çevremdekiler hiç yakıştıramaz ama benim büyük bir av merakım vardır.
- Fuat abi çok iyi bir nişancı Cemal abi, aşağıda 3 tane zombiyi 30 saniyede indirdi.
- Bu haber içimi ferahlattı. Ne yalan söyleyeyim biraz endişeliydim.
Bu sırada Selim ağır ağır onlara doğru geliyordu. Elinde ki lastik eldivenleri çıkartıp kenardaki çöp kovasına atmıştı. Bu sırada eldivenlerdeki kan izleri Fuat’ın dikkatini çekmişti.
- Ne oldu Selim? Rasim’in durumu nasıl?
- Yarasını temizleyip pansuman yaptım. Sargısını da değiştirdim. Ağrı kesiciler etkisini yitirmeye başlamıştı. Bir de ağrı kesici verdim. Şimdilik yapacak başka bir şey yok.
- Düzelebilecek mi kolu?
- Bakımı iyi yapılırsa iyileşir. Bir sorun olmaz.
- İyi o zaman, hadi çıkalım.
- Tamam çıkalım. Cemal abi burası sana emanet, belki zombiler gelemez ama tekneyi ele geçirmek isteyen insanlar olabilir. O yüzden dikkatli olun.
- Sen merak etme evlat, hem baksana şu tarafta bir sürü tekne var. İhtiyacı olan varsa niye bunla uğraşsın? Gider şunlardan birini alır.
- Doğru ama siz yine de dikkatli olun.
- Tamam Selim dikkat ederler, hadi biz çıkalım.
Selim, Fuat ve Savaş teknenin arkasında bağlı olan motor bota yavaşça bindiler ve ipini çözdükten sonra çok gürültü olmaması için düşük hızla kıyıya doğru hareket ettiler, tekne kıyıya oldukça yakın bir yerde demir atmış olduğu için kıyıya çıkmaları da pek uzun sürmemişti. Motor kıyıya yanaştıktan sonra akıntıya kapılmasını önlemek için motorun ipini kıyıdaki ucunda demir halka olan beton bloğa bağladılar ve dikkatli bir şekilde hedeflerine doğru harekete geçtiler. Öncelikle sahildeki yürüyüş yoluna çıkmışlardı. Hemen sol taraflarında eskiden Maksim gazinosu olan şimdi ise büyük bir market olan bina bulunuyordu. Görünürlerde pek kimse yoktu. Ama Selim özellikle yaz akşamları gençlerin sahilde oturduklarını bildiği için olası bir tehlikeye karşı her an tetikteydi.
ČTEŠ
Zombiler İstanbul'da
ParanormálníZombiler İstanbul'da... Birbirinden ilginç karakterleri ve yüksek temposu ile bir zombi romanından çok daha fazlası. Bir solukta okuyacaksınız.
