Bölüm 72

12.2K 444 37
                                    

- Kişisel eşyalarınızı şimdilik buraya bırakın. Silahları ve cephaneyi şu köşeye bırakın sonra yerleştiririz. Yiyecekleri mutfağa bırakalım.

Malzemeleri Selim’in dediği yerlere bıraktıktan sonra herkes salonda bir yer bulup oturmuştu.

- Evet şimdi kalacağımız yerleri belirleyelim. Ben kafamda bir yerleşim düzeni belirledim. İsterseniz ben onu anlatayım. İtirazınız olursa bakarız.

Herkes anlatabilirsin der gibi kafasını sallamıştı. Selim de yalıyı aradığı sırada kafasında oluşturduğu düzeni anlatmaya başlamıştı.

- Önce kızlardan başlayalım. Bir oda; Esra, Aslı ve Selen, bir oda;  Filiz, Lale ve Mert, bir oda; Fuat abi, Rasim abi ve Nezih abi, bir oda; Nalan abla ve Dilek abla, bir oda; annem ve babam, bir oda; Mehmet bey ve Sevil hanım, bir oda, Fırat ve Savaş, bir oda; siz daha tanışmadınız ama evin sahipleri Cenk ve Pelin, son oda da ise benle Cemal abi kalırız diye düşündüm.

Herkes Selim’in dağıtımından memnun olmuşa benziyordu.

- Herkes memnunsa itirazı olan yoksa odalarınızı kendiniz seçebilirsiniz. Fırat, bu katta bir yatak odası var sen ve Savaş orada kalırsınız. Giriş katında sizin kalmanız daha güvenli olur.

- Tamam Selim doğru söylüyorsun. Herhangi bir tehlike olursa ilk müdahaleyi biz yaparız.

- Bu arada odalarda yeterli sayıda yatak olmayabilir. Diğer odalardan taşırız. Aslında tek başına kalmaya yetecek sayıda oda var ama bu zor günlerde tek başına kalmanın hem güvenlik açısından hem de moral açısından iyi olmayacağını düşündüm.

- Çok iyi düşünmüşsün evlat, insan tek kaldı mı kurar da kurar.

- İyi o zaman sizler yerleşin. Daha sonra biraz yemek hazırlamak üzere maharetli hanımlarımızı mutfağa alayım.

Eline çantasını alan üst katlara çıkmaya başlamıştı. Selim, Fırat ve Savaş ise kendilerini koltuğun üzerine bırakmışlardı.

- Çok yorulduk değil mi beyler?

- Hem de nasıl? Daha 2 gün bile olmadı ama neler yaptık.

- Doğru söylüyorsun Savaş, gerçi aramızdan bazıları bizim kadar yorulmadı.

Selim bunları hafif sırıtarak ve Savaş’a göz kırparak söylemişti. Bu lafın kendisine geldiğini anlayan Fırat hemen cevap vermişti.

- Merak etme kuzen arayı kapatırız.

- O zaman teknedeki ilk nöbeti sen tutarsın bu gece.

- Tutarım tabi, ayrıca tekne buradan bile lüks tekne nöbetini sürekli ben bile tutabilirim.

- Yok hep bir kişi olmaz. Değişmeli yapacağız. Zaten yine kendi aramızda değişiriz. Bir kız bir erkek olabilir.

- İyi o zaman ben nöbetimi Selen’le tutabilirim.

Fırat’ın sözleri karşısında Selim ve Savaş gülmeye başlamışlardı.

- Kuzen yine hızlısın.

- Biz de öyle Selimciğim, sana kalsa ohooo...

- O zaman ben de Aslı ile nöbet tutabilirim.

- Sen de mi Savaş? Gerçi kime diyorum. Adam memleketin en meşhur ve çapkın oyuncularından birisi.

- Peki sen kimle nöbet tutacaksın Selim?

Selim bu tip konularda her zaman olduğu gibi utanmıştı.

- Benim için fark etmez.

- Ben Filiz’le nöbet tutmak istersin diye düşünmüştüm.

- Doğru söyledin Fırat gerçi Esra da Selim’le nöbet tutmak isteyebilir sanırım.

- Öyle mi diyorsun Savaş?

Fırat ve Savaş kahkahalarla gülmeye başlamışlardı. Onlar güldükçe Selim kızarıp bozarıyordu.

- Yeter bu kadar sululuk. Ayrıca olur da kızlarla nöbete kalırsanız sakın kızların üstüne fazla düşüp rahatsız etmeyin.

- Tamam Selim kızma şaka yapıyoruz. Hem bizim kızların üstüne düşmemize gerek yok ki, bu adam kaç yıldır Türkiye’nin en seksi erkeği seçiliyor. Eh ben de fena sayılmam.

- Neyse ne, hadi kalkın da şu silahları bir yere yerleştirelim. Boş kalmak size yaramıyor, anlaşıldı.

Zombiler İstanbul'daHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin