Bölüm 90

12K 383 33
                                    

Selim gitmek için hazırlıklara başlamışken Fırat da Cenk'e haber vermek için üst kata çıkmıştı. Odalarının kapısını ilk çalışında cevap gelmemişti Fırat kapıyı bu sefer biraz daha kuvvetli çalmıştı. Bunun üzerine kapı açılmıştı.

- Cenk nasılsınız? Hiç dışarı çıkmıyorsunuz.

- Pelin çıkmak istemiyor ben de onu yalnız bırakmak istemiyorum.

- Cenazeye katılsaydınız iyi olurdu. Neyse biz jeneratör için yakıt bulmaya gidiyoruz ve sen de bizimle gelirsen iyi olur. Neyle karşılaşacağımız belli değil.

- Gelirim ama Pelin'i tek bırakmak istemiyorum.

- Merak etme ben kızları yollarım onun yanına hem kızlar belki onunla konuşup rahatlamasını sağlarlar.

- Peki öyleyse hazırlanıp geliyorum.

- Tamam ben de kızlara haber vereyim de gelsinler.

Fırat odadan çıkmış ve hızla aşağıya inmişti. Selim ve Savaş'ı ellerinde susturucularla çalışma odasından çıkarken gören Fırat onlara takılmadan edememişti.

- Beni örnek almanıza sevindim. Beni izlerseniz yavaş yavaş her şeyi öğrenirsiniz.

Fırat Selim ve Savaş'ın vereceği cevabı beklemeden hızlı bir şekilde bahçeye çıkmıştı. Bunun onları daha da sinirlendirdiğinden emindi. Bahçede kızlar bıraktığı gibi hararetle konuşmaya devam ediyorlardı.

- Çok heyecanlı mevzular konuşuyorsunuz galiba?

- Katil kim onu konuşuyoruz işte, var mı yeni bir gelişme?

- Şimdilik yok ama çok yakında bu meseleyi çözeceğiz. Sizden bir ricam olacak. Aranızdan bir veya ikisi yukarı pelin'in yanına çıkabilir mi? Abisi bizimle gelecek ve kızın tek başına kalmasını istemiyor. Sanırım kendisine bir şey yapmasından korkuyor.

- Biz çıkarız Fırat sen merak etme, çıkarız değil mi Selen?

Selen çok istekli gözükmüyordu ama mecburen arkadaşına uyacaktı. O da başıyla onayladı.

- İyi o zaman, ama hemen çıksanız iyi olur Cenk sizin onun yanında olduğunuzu bilirse rahat eder.

- Tamam hemen çıkıyoruz.

- Çok teşekkürler kızlar.

Aslı ve Selen yukarı çıkarken Fırat da henüz vakti olduğu için çardakta oturmuştu. Lale soran gözlerle kendisine bakıyordu.

- Cenk'i de yanınızda götürmenin özel bir nedeni var mı Fırat?

- Ne özel nedeni olacak, gittiğimiz yerde neyle karşılaşacağımızı bilmiyoruz. Cenk gibi birisi bize çok faydalı olabilir. Hem bunu da nereden çıkarttın Lale?

- Bilmem Rasim ve Nezih abiyi Cenk'in öldürmüş olabileceği evdeki herkesin ağzında, eminim senin de haberin vardır. Böyle bir durumda hiçbir şey olmamış gibi Cenk'i de yanınızda götürmeniz biraz enteresan geldi.

- Ortada Cenk'i suçlamamız için hiçbir neden yok. Suçlu olma ihtimali hepimizin olduğu kadar, o yüzden bize yardım etmesinde en ufak bir sakınca yok.

Lale pek ikna olmamıştı fakat Fırat'ın bu konuda başka bir şey söylemeye hiç niyeti yoktu. Lale'de konuyu uzatmamıştı. Fırat izin isteyip masadan kalkmış ve içeri geçmişti. Salona girdiğinde Cenk de merdivenlerden aşağıya iniyordu.

- Cenk gel sana şu çalışma odasından bir de silah ayarlayalım.

Fırat ve Cenk silahların bulunduğu çalışma odasına geçmiş ve Fırat silahlardan pek de anlamayan Cenk için en uygun olan silahı seçip vermişti. Aslında Cenk'e verdiği tüfekle beklide büyük bir risk alıyordu. Eğer Cenk gerçekten katilse belki daha kötü şeyler de yapabilirdi. Ama Fırat hislerine güveniyor ve böyle bir şeyin olmayacağını düşünüyordu.

- Hadi artık gidebiliriz. Diğerleri arka bahçede olmalı.

Bu sırada salonda oturan Mehmet bey Fırat'a seslenmiş ve kalkarak onun olduğu tarafa doğru gelmeye başlamıştı. Fırat Cenk'e bahçeye gitmesini ve diğerlerine de kendisinin hemen geleceğini söylemesini istemişti. Cenk bahçeye doğru giderken Mehmet bey de Fırat'ın yanına gelmişti.

- Buyurun Mehmet bey.

- Jeneratör için yakıt bulmaya gidiyorsunuz, değil mi?

-  Evet öyle.

- Cenk de sizinle mi geliyor?

- Evet, o da bizimle geliyor.

- Peki ama ona silah vermeniz ne kadar doğru, sonuçta...

- Sonuçta ne? O bir katil mi? Böyle olduğunu iddia eden ve bunu diğer herkesin de aklına sokan sizsiniz, şu anda Cenk de en az sizin kadar suçsuz belki de sizden daha az.

- Bu da ne demek oluyor. Sen kiminle konuştuğunun farkında mısın? Beni o kafadan kontak çocukla aynı kefeye mi koyuyorsun?

- Bakın Mehmet Bey  yaşınızdan dolayı size saygı gösteriyorum. Ama dünya artık eski dünya değil, herkes yeniden doğmuş gibi, bütün başarılar ve bütün başarısızlıklar, bütün günahlar ve bütün sevaplar, anlayacağınız her şey sıfırlandı. O yüzden rica ederim kendinizi buradaki diğer insanlardan üstün görmeyi bırakın. Bu söylediklerimi iyi düşünün, döndüğümüzde sanırım sizinle biraz daha sohbet edeceğiz.

Fırat, Mehmet beyin vereceği cevabı beklemeden arkasını dönmüş ve hızlı adımlarla bahçeye doğru gitmişti. Mehmet bey ise Fırat'ın söyledikleri karşısında sinirden deliye dönmüş ve hızla odasına çıkmıştı. Fırat arka bahçeye diğerlerinin yanına gittiğinde yola çıkmak için her şey hazır görünüyordu.

- Hazır mıyız kuzen?

- Hazırız. Sen de hazırsan yola çıkabiliriz.

- Ben hazır olarak doğmuşum.

- Başladın yine dalgaya, hadi o zaman sen yine faytonun arkasına geç o zaman " Bay Hazır olarak doğan"

Selim'in sözleri hepsini güldürmüştü. Arnavut Cemal, Ferit ve Cenk faytonun koltuklarına oturmuş. Selim ve Savaş da yine sürücü koltuğuna oturmuşlardı. Savaş tam atlara ilerleme komutunu verecekken kapıyı açmadıklarını fark etti.

- Yahu kapıyı açmayı unuttuk.

- Aman be bir de şimdi bununla uğraş.

- Durun bakalım çocuklar, jeneratör çalışıyor kapının da otomatik açılması gerekir. Fırat şu güvenlik kulübesinde kapının kumandası olması lazım onu bir alıversene?

Fırat hemen tutunduğu yerden atlamış ve hızla güvenlik kulübesine girmişti. Ferit'in dediği gibi kumanda masanın üstünde duruyordu. Kumandayı aldı ve hemen düğmesine bastı dev kapı ağır ağır açılmaya başlamıştı. Kapı açılınca karşılarında yedi sekiz tane zombi bulmuşlar ve zombiler açılan kapıdan içeri girmeye başlamışlardı. 


Zombiler İstanbul'daWhere stories live. Discover now