Bölüm 43

12.8K 464 11
                                    

Fuat bu söz üzerine belki de refleks olarak etrafı tekrar gözden geçirmişti. Bu sırada Savaş güverteyi kontrol etmiş ve geri gelmişti.

- Ön taraf temiz kimse yok. Siz ne yaptınız?

- Baksana şu yerde yatana, burada ortalık karışmış.

-  Kıyafetine bakılırsa korumaymış sanırım.

-   Doğru söylüyorsun, bu garson kıyafeti değil.

- Hadi bir an evvel içerleri kontrol edelim, dışarıdakiler için de endişeleniyorum.

Teknenin içi çok büyüktü. Girişte yemek masasının ve oturma grubunun olduğu büyük bir salon vardı. Salonun ortasına doğru aşağıya inen merdivenler vardı. Merdivenlerin başında durmuş aşağıyı dinlemişlerdi. Bir şey duyulmuyordu. Merdivenleri ağır ağır ve dikkatli bir şekilde inmişlerdi. Burası uzunca bir koridordu ve koridor boyunca 4 tane kapı bulunuyordu, en baştaki kapı açıktı ve onlar da hemen o tarafa yönelmişlerdi. Selim kafasını uzatıp içeriye bakınca buranın mutfak olduğunu anlamıştı.

-  Mutfak da oldukça büyükmüş.

-  Dolaplar da ağzına kadar erzakla dolu.

-  Bu iyi haber işte, bu tekne işimize çok yarayacak ama içerde başkalarının da olma ihtimali yüksek bu yüzden aranmadık en ufak bir yer kalmaması lazım.

-  Mutfak temiz, devam edelim.

Tekrar koridora çıkmışlardı. Koridorun sonuna kadar 3 tane daha kapı vardı ve koridorun sonunda aşağıya inen bir merdiven vardı.

-  Millette ne biçim para var yahu? Tekneye bak kaç katlı.

-  Öyle de Fuat abi baksana şu yaşadıklarımıza, şimdi dünyanın en zengin adamı olsan ne işe yarar?

-  Doğru söylüyorsun Selim. Bir günde bütün düzen değişti.

-  Düzene ayak uydurmaktan başka çare yok. Şuraya bakalım.

İlk kapının önündeydiler, Savaş kulağını kapıya dayadı ve dikkatle içeriyi dinlemeye başladı. İçerden hiç ses gelmiyordu. Savaş kapıyı tıklatmış ve kısık bir sesle “kimse var mı?” diye seslenmiş fakat bir karşılık gelmemişti.

-  Burada kimse yok sanırım. Girelim mi?

-  Ben kapıyı açınca hemen yana çekileceğim. Siz de biraz geride durun içerden çıkan olursa hemen ateş edersiniz.

-   Tamamdır Selim.

Selim kapıyı hızla açarak kenara çekildi. Fuat ve Savaş silahlarını kapıya doğrultmuş odadan çıkan olursa vurmak için bekliyorlardı. Fakat odadan kimse çıkmamıştı. Yavaşça içeri doğru girdiler, odada kimse yoktu ama içerisi epey dağınıktı. Odayı kontrol ettikten sonra çıkmışlardı.

-  Burası temiz, diğerine geçelim.

Yandaki odaya da yine benzer tedbirleri aldıktan sonra girmişler ve bu odada da kimsenin olmadığını görmüşlerdi. Bu katta bulunan son odanın kapısı koridorun sonundaydı. Odanın kapısına geldiklerinde Selim kulağını kapıya dayamış ve bir süre içeriyi dinledikten sonra suratı asılmıştı.

- Buradalar, sayıları birden fazla ama kaç tane olduğunu bilmiyorum.

- Bir de ben dinleyeyim.

Fuat da kulağını kapıya dayamış ve içeriden gelen homurtuları büyük bir dikkatle dinlemişti.

- Her ne kadar anlamsız sesler çıkarsalar da seslerden anladığım kadarıyla 2 tane zombi var içerde, bunlarla baş edebiliriz. Hadi Selim aç kapıyı da bitirelim şu işi.

- Tamam abi, Savaş hazır mısın?

- Hazırım açabilirsin.

Zombiler İstanbul'daHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin