Bölüm 37

13.8K 510 93
                                    

Selim bir an Fuat’ın anlattığı kişinin yerine koydu kendini gerçekten de korkunç bir durumdu. Riskli olduğunu biliyordu ama duyduklarından sonra eğer ona yardım etmezlerse kendinin de ömür boyu vicdan azabı çekeceğini hissetmişti.

-  Tamam o zaman gidiyoruz. Nerede oturuyor?

-   Yeri oldukça kolay biraz ileride caddeye inen sokaklardan birinin içinde, 1. katta oturuyor.

-  O zaman siz öne geçin biz sizi takip ederiz. Oraya vardığımızda da Ben ve Fuat abi arkadaşınızı almaya gideriz.

-   Çok sağol Selim.

-   Teşekküre gerek yok. Gerçekten de onu bu durumdayken tek başına bırakmak canilik olur.

Selim arabadan inerken, Dilek ve Fuat Selim’e minnet dolu gözlerle bakıyorlardı. Bu genç adam karşılarına çıkmasa halleri nice olurdu kim bilir.

-  Nereden nereye Dilek, daha bu akşam üstü bir sanat sergisinin açılışındaydık. Şimdi Rasim’in kolu yok ve bizde elimizde silah zombi avlıyoruz.

-  Hala inanamıyorum Fuat, umarım Nezih’i kurtarabiliriz.

-  Biz de yarın Savaş’la yeni bir filmin çekimlerine başlayacaktık. Akşam’da yönetmenle görüşmeye gelmiştik. Ama yönetmen şimdi Cihangir sokaklarında kendisine av arayan bir zombiye dönüşmüş durumda, sanırım bizim film çekimleri biraz gecikecek.

Esra’nın bu sözlerinden sonra hepsin bir gülme krizi tutmuştu. Bu acıklı durumun gülünecek bir tarafının olmadığının hepsi farkındaydı ama sinirleri boşalmış ve gülme krizine girmişlerdi. Bu arada Selim’de minibüse binmişti.

-   Ne olmuş Selim ters bir durum yok ya?

-   Yok abi, kurtarmamız gereken biri daha varmış.

-    Evlat bu biraz riskli değil mi hem belki kurtaracağımız kişi de başka bir yere gitmiştir.

-    Yok abi sorunda o zaten, başka bir yere gidemezmiş, kurtaracağımız kişinin gözleri görmüyor.

-   Deme yahu, biz gözlerimizle gördüğümüz halde olanlara inanamıyoruz ya bu zavallı ne yapsın? Elbette onu burada bırakamayız.

-    Evet bırakamayız. Kendimi onun yerine koydum da gerçekten korkunç bir durum, Rasim abi nasıl?

-    İlaç ağrısını kesince sızdı kaldı.

-  Eh, epey kan kaybetti biraz dinlenmesi lazım. Savaş onlar öne geçip yolu tarif edecekler zaten caddeye yakınmış ev, oraya gidince de benle Fuat abi gidip alırız.

-   Ben de gidebilirim Selim, sen çok yoruldun.

-  Fark etmez Savaş ben hallederim. Şu işi de halledip kendimize bir tekne bulmamız lazım. Artık bir an evvel aileme ulaşmak istiyorum.

-   Haklısın Selim ama az kaldı. Hem ben ailenin iyi olduğundan eminim.

-  Umarım haklısındır Filiz, umarım.

Zombiler İstanbul'daWhere stories live. Discover now